Bugün "Akademi Türkiye" olayına bilimsel bir perspektiften bakmaya çalışacağım. Değerli dostum, Kişisel Gelişim Uzmanı Mümin Sekman, bir süredir adayları benim ricam üzerine inceliyordu. "Türk Usulü Başarı" kitabıyla da tanıdığımız Sekman, sonunda adayların vücut dilini tercüme eden harika bir analize ulaştı. Raporu sizlerle paylaşıyorum: İnsanlar üzerinde bıraktığımız etki; yüzde 10 oranında kullandığımız kelimelere, yüzde 30 ses tonuna, yüzde 60 vücut diline bağlıdır. Vücut dili; omuzların duruş şekli, el kol hareketleri, yüz ifadeleri gibi bedensel mesajların toplamıdır. Sahne zamanlarındaki "stratejik ve koreografik hareketler" ayrı tutularak, bu analizde adayların sadece ev içi halleri dikkate alınmıştır.
Nalan: Duygusal ritmi değişken. Çok konuşkan. Konuşmalarını vurgulamak ve ifadelerini güçlendirmek için, "Adana usulü" vücut dili kullanıyor. Aktif vücut dili ve konuşkanlığıyla "bayan geyik muhabbeti" olmuş durumda.
Deha: Hiperaktif bir tip. İlgi bağımlısı. Bu tür insanlara "popüler optimist" deniyor. Sürekli dikkat çekmek için, enerjisini yayıyor, ışığını saçıyor. Taklit yeteneği, keskin gözlem gücünü gösteriyor. Bazen el kol hareketleri karışık mesajlar veriyor. Konsantrasyon sorunu yaşadığından sık sık kafasını tutuyor.
Mücahit: Aksanı nedeniyle "mahsun ve mağrur" bir imajı var. Bir de "mağdur" olsa, geleneksel "3M" bir araya gelmiş olur, patlama yapar. Kişiliği Anadolu çocuğu ama vücut dilinde yeni sınıf atlamış kişiler gibi.
Elçin: Taktisyen bir tavrı var. Eksikliği, samimi iletişim kuramaması. İçten hesaplı bir yüz ifadesi var. Bakışında bir soğukluk bulunuyor. Gerilince elindeki nesnelerle oynuyor. İçten iletişim kurmalı.
Jale: Kapalı jest ve mimikleri var. Karakteristik bir hareketi yok. Otururken de hayat enerjisi düşük bir profil çiziyor. Vücudunu kullanma tarzını değiştirmeli.
Pınar: İçe dönük bir tip. Mahallenin "masum kızı" imajına sahip. Hisleri yüzüne çabuk yansıyor. Vücut dili "ürkek ceylan" tarzında. Masumiyetini ve hüzünlü neşesini daha fazla vurgulamalı.
Timuçin: Beden dili kendine güvenen ve dengeli insan imajı veriyor. Olgun ve kontrollü görünüyor. Anlattıkları ile vücut dili uyumlu. Vücut dilini normal kullananlardan.
Tolga: Dışa dönük değil, kapalı beden dili kullananlardan. Karakteristik bir hareketi olmayanlardan. İmajı sönük. Biraz da ağırkanlı.
Barış: Vücut dilinden özgüveni yüksek bir kişi izlenimi veriyor. Duruşunda ve bakışında bir karizma var. Otururken çok yayılıyor, erimiş peynir gibi dağılıyor. El kol hareketleri, sınırlarını genişletmeye yatkın olduğunu gösteriyor.
Özge: Keskin bir yüz ifadesi var. Vücut dili ne iyi, ne kötül. Duruşu ve bakışı kendine güvendiğini yansıtıyor. Anlaşmazlığa düştüğünde meydan okuyucu vücut dili kullanıyor. Güçlü bakışlarıyla karşısındakini
Jale karşısındakini kontrol edebilir.
Cenk: Vücut dilini pasif kullananlardan. Sırtı eğik duruyor, kambur oturuyor. Bu da hayat enerjisinin ve başarı tutkusunun düşük olduğunu düşündürür. Kesin bir vücut dili yok.
Özgür: Hayat enerjisi yüksek görünüyor. Bakışlarında bir keskinlik var. Bazen içine kapanıp "servis dışı" oluyor. Hareketleri bazen donuklaşıyor. Özetle ilk bakışta nasıl algılanıyorlar? Deha hareketliliği,
Nalan konuşkanlığı, Mücahit aksanı, Timuçin olgunluğu, Pınar masumiyeti, Barış karizması ile dikkat çekiyor. Cenk ve Jale vücut dilini çok pasif kullanıyor.
