"İlişki dostluk boyutundan çıkıp duygusallığa geçtiği anda üzerimizde baskı oluştu!"
Lafı dolandırmak istemeden, bütün samimiyetiyle ayrılıklarını böyle açıklıyor genç kadın...
Ama aşk meşki geçtim, hafifçe ciddi bir ilişki üzerine bile konuşmaya başladınız mı günümüzde, laf kendiliğinden dolanıyor!
Sanki hayatla sözcükler arasında şiddetli geçimsizlik sürüyor!
Neden peki?
Çünkü aşka istek var ama takat yok!
Çünkü herkes sözde uçuk, özde uslu!
Çünkü popüler kültür hepimizi "eğlenmeye" veya "iyi vakit geçirmeye" ayarlı bir saate çevirmiş! İlişki uzayıp kendi koşullarını dayatmaya başladığında "eğlence" bitiyor, saat birden duruyor!
***
Magazin medyasını çok meşgul eden bir ilişkinin kahramanlarından
Tanem Sivar'a ait yazımın başına aldığım sözler.
Ama biliyoruz ki, on binlerce genç kadın ve erkek de ayrılıklarını aynı sözlerle dile getiriyor.
İlişki denen şey günümüz insanının gözünde
güzergâhı belirsiz bir yolculuk gibi!
Yola çıkmak heyecan verici! Valizler şık! Planlar çok havalı! Fakat yolculuğun nereye olduğu ve nasıl geçeceği konusu şüpheli!
Yabancı bir diyarda iki yalnız! Nasıl da ürkütücü bir ihtimal, değil mi?
Dikkat ederseniz göreceksiniz ki, biten ilişkilerden sonra
"keşke arkadaş kalsaydık" yakınışı perişan bir turistin pişmanlık içinde
"keşke yolculuğa hiç çıkmasaydık" diye söylenmesine çok benziyor.
***
Nasıl oluyor da
"seni seviyorum"lar hızla
"beni boğuyorsun" lara dönüşüyor? Geçmişte çok yazdım. Uzun ve sancılı bir hikâye bu.
Şimdikiler o kadar yol almaktan bile çekiniyor. Ya
"iyi vakit geçirme"nin yerini iki kişilik
melankoli ve can sıkıntısı alırsa diye daha baştan tedirginliğe düşüyorlar.
Önlerinde sadece iki yol bulunuyor: Ya eşe dosta karşı
şanlı ve şaşaalı bir evlilikle sosyal hayata katılış ya da yol yakınken
"evdeki bulgur"a sahip çıkış!
Ne diyor
Tanem?
"Dostluğumuz riske edemeyeceğimiz kadar değerli. Bunu düşünerek ayrılma kararı aldık."
Eh, doğru yapmışlar!
Çünkü
azıcık tutkulu bir ilişki bile uçurum kıyısında danstır, risksiz olmaz.
***
Aşka gelince...
Popüler kültüre bakmayın siz. O zaten konumuz dışında...
Çünkü
aşk kaybetmeyi göze almak, hatta
bile bile kaybetmektir!
Birçok şeyi ve bazen kendini de kaybetmek...
Galiba
aşkın yeryüzü hayatı sadece şarkılarda ve şiirlerde sürecek bundan böyle!