Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Çocuklarımıza karşı fedakârlık, başkalarına karşı hoyratlık!

Bir arkadaşım kızını özel bir anaokuluna yazdırmaya kalktı.
Hem kendisinin hem de kocasının aylık gelirleri gayet iyi olmasına karşın istenen ücretleri görünce şaşkınlıktan küçük dilini yuttu.
Çünkü bazı okullar bir otomobil parası istiyorlardı. En ucuzları bile hiç "ucuz" değildi.
Hemen hepsine ön kayıt yaptırmak için dahi binlerce lira yatırmak gerekiyordu.
Hani özel mözel, nihayetinde bildiğimiz kreş ortamına "vallahi, billahi burada eğitim yapılıyor" havası katılmış yerlerden söz ediyoruz!

***
Başka bir arkadaşımın da oğlu geçen yıl devlet okulunda ilköğretime başlamıştı.
Fakat o okuldaki öğretmenler "Çocuğunuzun öğrenme problemleri var; ne yalan söyleyeyim, bir özel okulda onunla daha iyi ilgilenirler!" deyince işin rengi değişiverdi.
Anne baba gerekirse taş yer, para pul evlada harcanırdı ya, bizimki de derhal özel okula kayıt yaptırdı.
Çok "sıradan" bir okul için 15 bin TL ödeyecek her yıl. Geceleri uykusu kaçıyor arkadaşımın. Öyle ya, bunun gelecek yılları, lisesi, şusu, busu var daha...
***
Bazılarınız diyecek ki, "Bu çocuklar analarının karnından özel okullu mu doğuyor? Devlet okullarına gitsinler!"
Doğru ama...
Zurnanın zırt dediği yer de tam orada!
Çocuklar özel okullu doğmuyor elbette. Ama her çocuk anne babasının gözünde "özel!"
Gayet mütevazı gelirleri olan anne babaları
hem popüler kültür hem de sistem özel okullara yönlendiriyor.
"İyi eğitim" kisvesi altında girilen yoldan çıkan sonuç ne peki?
Bu yazıyı işte o yalın ve çırılçıplak gerçek üzerine küçük bir not düşmek için yazıyorum.
***
Yeter ki, çocuklar iyi olsun!
Tamam ama...
Bunun bedeli şu mu? Artık taksite bağlanmış ve mali kriz endişesine kurban gitmiş bir hayatın aktörleri olarak anne baba!
Çocuklarına karşı müşfikler! Ama artık başka herkese ve her şeye karşı hoyratlar!
Korkuyorlar çünkü...
Ya "onca darlık içinde yatırım yaptığımız hedefe ulaşamazsak" diye korkuyorlar!
Benciller artık.
Kendi çocuklarını "Einstein", öteki çocukları ya "aptal", ya "numaracı" sanıyorlar.
Diğer anne babalarla çocukları üzerinden rekabet ediyorlar; başarılı yoksul çocuklara duydukları öfkeyi sahte gülümsemelerinin ardında zor saklıyorlar.
Yani...
Hepsi iyi anne baba ama "iyi insan" olmaları gitgide güçleşiyor!
Son sözüm şu...
Bu korkunç çemberi bir yerinden kırmalıyız!
Nasıl?
Bilen var mı?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA