Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Bir umut var mı?

Tam 20 yıl önce Uğur Mumcu'nun cenazesinde yüz binler yürüdüğünde bir umut ışığı yandığını düşünmüştük.
Bu tünelden çıkarız, dedik.
Çıkamadık.
Dönüp sadece 93-94 yılının dökümünü çıkarsak, dilimiz tutulur. Öyle bir yakın tarihimiz var. Sonunda gün geldi, bütün derin operasyonların üzerinde saltanat süren bürokratik oligarşi sandıkta yıkıldı.
Bu kez cidden umutlandık; karanlık kesin dağılır, dedik.
Bu sefer de manşetlerle, hani göz göre göre Hrant Dink suikastı geldi. Caddeleri, sokakları "Hepimiz Hrant'ız" diye inleyen İstanbul'a kulak verdik. Acıyı kalbimize gömüp umuda yaslandık yine.
Ama olmadı. Olamıyor.
Altı yıl geçti ve "işin içinde bir örgüt var" noktasına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazıyla ancak şimdi gelebildik. Çünkü karanlık direniyor. Çünkü karanlığın elleri hâlâ uzun.


***

Yaşı benim yaşıma varmış birçok insanın içinde dile getirmeye yanaşmasa bile çok güçlü bir kanaat var.
Bir soru daha doğrusu...
Bu ülkeyi gerçekten kimler yönetti?
Millet değil
, orası kesin.
Ama hükümetler de ve hatta devlet de değil belli ki! Bildiğimiz, anladığımız, okullarda öğrendiğimiz devlet yani. Güldal Mumcu'nun ancak yirmi yıl sonra yazmayı uygun bulabildiği hatıralarını art arda iki kez okumak bile yetiyor bunu anlamaya...
Yoksa bu millet uzun yıllar boyu bir çetenin esiri miydi? Ve bu çete içerde süren "savaş"ın varlığından da yararlanarak tasfiyeye direniyor, hâlâ büyük sermaye ve bürokrasi tarafından alttan alta kollanıyor mu?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA