Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Siz ilkokul ezberlerinizi tekrarlarken...

A Takımı dizisi, Tutti Frutti şovu, Atari, Commodore, Tsubasa, Barış Manço sayesinde def edilen pazar sıkıntıları, Süper Baba'nın iç ferahlatması ve kâbus olarak da Elm Sokağı Kâbusu...
90'larda çocukluk ve ergenliklerini yaşayan bugünün "beyaz" gençlerine ne hatırlıyorsunuz, diye sorsanız, elbette yukarıdakileri sayacaklar.
Normal!
Yakılan köylerden, vurulup cesetleri otoyol kenarlarına bırakılan insanlardan, binlerce faili meçhul suikasttan, dağa çıkanlardan, kendilerine uzak semtlerden kaldırılan şehit cenazelerinin çokluğundan haberleri yoktu ki!
Anne babaları o yıllar boyunca "buralarda"ki rezillikleri onlara hiç anlatmadı!
Ülkenin voli vuranlar ile insan vuranlar arasında oyuncağa döndüğü gerçeğini...
Turgut Özal suikastını, Gazi Mahallesi olaylarını, Sabancı cinayetinin karanlık noktalarını ya da...
Çetin Emeç, Uğur Mumcu cinayetlerini...
28 Şubat'ı...
2001 Krizi
'ni, bir Başbakan'ın iktidarı bıraksın diye ölümcül biçimde hastalandırıldığını...
Kürtlerin ana dillerinde konuşup şarkı söyleyince tutuklanıp işkence gördüğünü...
Hiçbir şeyi anlatmadılar!
Bakıyorum da bugünün "beyaz" gençleri babalarının 90'larda kendi halinde bir dükkân açmak için bile "laik ve çağdaş bir mafya kölesi" olarak çetelerden izin almak zorunda olduğunu dahi bilmiyorlar.
Ama sorarsan, Tayyip Erdoğan'ın "diktatör" olduğunu biliyorlar!
Nasıl bir medya eğitiminden geçirildilerse artık, bundan eminler!

***

Şükür ki, bütün çelmelere, engellemelere rağmen Türkiye 80'lerin, 90'ların sırtına yüklediği kamburdan kurtulma yolunda ilerliyor.
Ergenekon davası, 12 Eylül Davası derken...
Şimdi "Fırat'ın doğusu"na dair karanlık defterler de birer birer açılmaya başlandı.
Ne yalan söylemeli, benim kuşağımın gün gelip açılacağına asla inanmadığı defterler bunlar!
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aralarında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da bulunduğu 2'si asker 16 kişinin ölümüyle ilgili iddianamesinin mahkemece kabul edilmesi bir dönüm noktası!
Düşünebiliyor musunuz, "teröristlerle 11 saat süren çatışma" diye bildiğimiz olayda böyle bir çatışmaya dair en küçük bir iz ve belge yokmuş!
Böyle yüzlerce dosya var daha!
Ana akım medyanın kışkırtmalarına uyulmaz (o medyanın yatacak yeri var mı, ayrıca konuşuruz) ve silahlar tekrar devreye girmezse...
Barış süreci derinleşirse...
Bu geçmişi nihayet kirli bir gömlek gibi üzerimizden sıyırıp atacağız!
Zavallı beyaz gençler de o arada ilkokul ezberlerini yüksek sesle haykırmaya devam edebilirler. Dert değil, demokratik hakları!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA