Durmadan tekrar ediyorum, edeceğim: 90'larla hesaplaşmak ve o dönemden bugüne kalan derin yapılanmaları bir bir çözmek gerekiyor.
Bugün birden su yüzüne çıkan sosyal-siyasal çatışmaların altında 90'ların karanlığı yatıyor.
Peki, dikkat ediyor musunuz?
Ne zaman 90'lar konu edilse Özal, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Erbakan adları öne çıkıyor. Fakat kimse dönemin "halkçılar"ından söz etmiyor!
Sanki bir "örtme" operasyonu yapılıyor.
Madımak yanarken ülkeyi yöneten sosyal demokratın saatler boyu "ne yapacağını bilemez" halde kalması ve sorumluluğu hiç tartışılmıyor.

***
Oysa sormamız gerek... 90'ların en kritik döneminde; o adı konulmamış darbe yılı 1993'te ortanın solcuları neredeydi?
Barış sürecini yirmi yıl geriye çekebilecek bir fırsat kaçırılırken...
Aydınlar, işadamları, siyasetçiler, generaller suikastlara kurban giderken, köyler boşaltılırken ortanın solundakiler ne yapıyorlardı?
Cevap açık aslında: İktidar ortağıydılar.
İlginçtir bu sorunun cevabını iyi bilenler, bilmeyen gençlere hiç anlatmıyorlar.
Sorsanız SHP'lilere...
Mağdur edebiyatından geçilmiyor!
Var mı öyle yağma! Kaçmak var mı!

Bu ülkenin eğreti ve beceriksiz sosyal demokratlarını ve her türlü kire derinden bulanmış halkçılarını daha yakından tanımak için de 90'ları yeniden ele almak zorundayız.
Geçen gün Mahmut Övür yazdı: "SHP gibi sosyal demokrat bir partinin iktidar olduğu dönemde Türkiye en kanlı dönemini yaşadı."
Bu günahlar yokmuş gibi yapıp geçebilir miyiz?
Sosyal demokratların sivilresmi bürokrasinin karanlık yüzünü örtmek için her seferinde nasıl devreye sokulduğunu bilmezden gelebilir miyiz?
1993 demiştim ya...
Bir hatırlayın...
Korgeneral Eşref Bitlis'in ve onun ekibinden Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şüpheli ölümleri.
Uğur Mumcu suikastı.
Madımak katliamı ve hemen ardından Erzincan Başbağlar katliamı.
Kulp- Lice- Genç üçgeninde çok sarsıcı 36 faili meçhul cinayet.
Daha neler neler...
Ve tabii Kürt meselesini çözmek için rapor hazırlayan Adnan Kahveci ve Kürt meselesini çözmek için adım atmaya hazırlanan Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın şüpheli ölümleri üzerinde özellikle durulmalı.
Gençler bu aslında çok dar tuttuğum listeye bakmalı ve bu ülkede "ben sosyal demokratım" diyenlerin siyaseten ne iş yaptığını bir daha sorgulamalılar.
Şimdilik bu kadarını söyleyeyim, sonra yine konuya döneceğim.