Evet! Doğru! Bilerek yazdım.
Şu Twitter denen şey kapatılsa, zerre kadar üzülüp sıkılmayacağım.
Özgürlük mü, pespayelik mi, sahtelik mi, uçsuz bucaksız eğitimli cehalet mi, gaddarlık mı?
Muhalefet etmek sandığınız, sefillik mi?
Vicdan gösterişi yapan alçaklık mı?
Alın sizde kalsın!
Twitter üzerinize kapansın! Ne haliniz varsa, görün.
Yeter ki, biz dışarda kalalım.

***
101 gün esaret altında kalmış, aralarında 11 aylık bebek de bulunan Musul konsolosluk görevlilerimiz ve aileleri kurtarılıyorlar.
Sizde en ufak bir sevinç, en ufak bir insanlık belirtisi bile yok!
Tersine, sağ salim kurtarıldılar diye canınız sıkılıyor.
Sabahın köründe Twitter'dan içinizdeki pisliği kusmaya başlıyorsunuz.
Kimbilir ne pazarlık yapılmışmış...
"Rehineleri aldık ama acaba ne verdik"miş...
"Biz almamışız, vermiş"ler...
"Operasyon CIA operasyonu"ymuş...
"Zaten serbestler"miş...
"Bundan sonrası daha kötü olacak"mış...
Siz nerede öğrendiniz bu akılları fikirleri, vallahi pes!
Ya "46 rehine kurtuldu ama Türkiye rehin alınmış oldu" tveeitini atan "antikapitalistler"e ne demeli?
Dünyaya böyle bakmanın neresi antikapitalist?
Pek yüksek dış politika tahlili yapacaksınız diye 46 rehinenin hayatını bu kadar hafifseyecek idiyseniz, kapitalist olsaydınız, daha doğru olmaz mıydı?

Paralelcileri biliyoruz.
Vazgeçtim kimliklerinden, kişiliklerinden. Onların ruhu ajan olmuş. Türkiye'den başka her yere çalışıyorlar. Onların sosyal medyada yazıp çizdikleri deli saçması şeyler artık.
Fakat paralelcilere paralel sözde entelektüeller, solcu olduğunu iddia eden ruhen faşistler, Gezi zamanı yeri göğü "vicdan" diye inletenler; sizler hiç mi utanıp sıkılmıyorsunuz?
O beş para etmez fikirlerinizi ortalığa saçmadan önce durup bir an için "insan" olamaz mısınız?
Bu memleketin bir parçası olmaktan bu kadar mı uzaklaştınız?
Size "vicdan pazarlamacıları" diyorduk da, çok kızıyordunuz; söyleyin şimdi; nasıl inanalım sizin vicdanınıza?
Bir de "Hükümet yine gündemi değiştirdi, vallahi bravo!" diyenler var.
Bir elleri yağda, bir elleri balda, oturdukları yerden ve tabii ki tepeden bakarak akılları sıra siyasal yorum yapıyorlar.
Ne yalan söyleyeyim, ağzımı bozmak istiyorum bazen.
Ulan, diyeceğim ama...
Ulan, gündem değişecekse, böyle değişsin!