Geçen gün Halkın Tapınağı cemaati üzerine yazdıklarım ilgiyle karşılandı. Aslında meraklı okurlarıma bir başlangıç olarak 30 Aralık 2013'te çıkan "Moon Tarikatı ve diğerleri" başlıklı yazımı okumalarını da öneririm.
Halkın Tapınağı'nın sonu (yok edilişi demek daha doğru belki) elbette çok ilginç.
ABD'den gelen uzmanların "otopsiye gerek yok" demeleri o zamanlar olağan karşılanmıştı. İntihar tezinin de anlaşılır bir yanı vardı. Lider Jim Jones defalarca "devrimci intihar"dan söz etmişti.
Fakat sonra raporu sumen altı edilen Guyanalı adli tabip Dr. C. Leslie Mootoo (yani olay yerine ilk giden uzman) çiftlikteki cesetlerin yüzde doksanının sol omuz arkalarında çok taze iğne yaraları tespit etmişti. Yani intihar değil, zehirlenme söz konusuydu.
Fakat daha garibi şuydu: Ajanslar ilk başta 408 cesedin çiftlikte bulunduğunu, 700 müridin zehir içme ayininden kaçıp ormana sığındığını geçmişti. Sonra ne olduysa oldu, intihar edenlerin sayısı 913'e yükseldi. Hatta niye böyle olduğunu soran gazetecilere Amerikalı yetkililer "Guyanalılar saymasını bilmiyor" diye lakayt bir cevap vermişlerdi.
Bana sorarsanız, bu konuda ileride çok farklı şeyler öğreneceğiz.