"Ambulansı durdurdular, şoförünü vurdular, gidip arkaya baktılar ki, başka kimse yokmuş. Sonra da ambulansı havaya uçurdular. Şimdi bakın işte! Keskin nişancıların vurduğu yirmi yaralı haberleri geliyor ama onları alıp buraya getirecek ambulansım yok."
2004 Kasım ayıydı...
Felluce'deki bir garajı klinik haline getirip üç doktorla insanların yardımına koşan Maki El Nazal şehirde kalmış birkaç gazeteciye durumu böyle anlatıyordu.
"Demokrasi gelecekmiş" diyordu Maki; "şahidim ki, Saddam rejiminde bu zulüm yapılmadı." Maki bunları anlatırken kliniğe kucakta koşturarak çocuklar getiriliyordu.
Fosfor bombalarıyla kemiklerine kadar yanmış küçük bedenler.
Ayrıntıları merak edenler Dahr Jamail'in "Beyond The Green Zone" adlı kitabını okuyabilir.

*** Unutuyoruz tabii.
Ama Irak işgali hızla Saddam rejimini silip süpüren bir harekât değildi.
Mesela Felluce şehri 2003'te kuşatmaya öyle direnmişti ki, koalisyon güçleri geri çekilmek zorunda kalmıştı.
Şehir ancak 2004 Kasım'ında bir ay süren ağır bombardıman ve Amerikan özel kuvvetlerinin operasyonları sonrası ele geçirildi.
Kullanılan nükleer ve kimyasal bazlı bombalara dair gazetecilerin topladıkları deliller özel ajanlarca ellerinden alındı.
Gerçekler yine de ortaya çıkınca ABD Savuma Bakanlığı dünya kamuoyuyla dalga geçer gibi "fosfor bombaları aydınlatma amaçlı kullanılmıştır" açıklaması yapmıştı. *** Sonra nasıl olsa çok yazılıp çizilecek ama ben şimdiden hatırlatayım dedim...
Malum, Trump yeni Savunma Bakanı olarak emekli general James Mattis'i düşündüğünü söyledi.
Mattis kim mi?
Mesela 2004 Felluce katliamının baş sorumlularından biri.
Çoğunluğu çocuk beş bin sivilin öldürülmesi emrini gözünü kırpmadan vermiş; katliamdan önce askerlerini toplayıp "profesyonelce davranın ve karşınıza çıkacak herkesi öldürebilecek bir kafa yapınız olsun" diyen bir komutan.
Epey sonra Afganistan'da görev yaparken de "insan vurmak aslında gayet eğlenceli bir şey" diyen birinin süper devletin savunma bakanı olması nasıl bir şey, düşünün artık! *** "Küresel çete"nin çeşitli ülkelerde iktidardan uzaklaştırılıyor olmasını insanlık için bir tür ferahlama dönemi görenler var.
Dilerim, öyle olur!
Fakat daha yüksek ihtimal şu ki...
Halkların kendilerini temsil etmeyen demokrasi yalanına sandık yoluyla isyan edişleri yeni iktidar gruplarınca suiistimal edilecek.
James Mattis falan bunun açık işaretleri...
Uyanık olmak gerekiyor.