Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Kalp değil o, boşluk!

Güzel olan direnir.
İstismara, tekrarların bıktırıcılığına, paçozlaşmaya karşı şerbetlidir güzellik...
Fakat sevimlilik çabası farklıdır.
Çoğu zaman kaygan, kaypak, yumuşak, gevşek bir yanı vardır bu çabanın...
O yüzden pek çok tanışıklık, pek çok iş sevimli başlayıp sevimsiz biter.
Şu elleri birleştirip parmaklarla yapılan kalp işareti var ya...
O hareket de giderek böyle bir sevimsizlik kazanıyor.
Kalp bu...
Kötü ellere düşmeyegörsün!
Kılıçdaroğlu kalp işareti yapmaya ilk başladığında, içimden "bak bak, nasıl reklamcı danışman kokan hareketler bunlar" demiştim.
Geçen gün aynı hareketi yaptığında baktım, parmakları sadece "boşluğu" işaret ediyor gibiydi.
Baştan aşağı bir reklam/pazarlama çalışmasının ürünü olduğunu düşündüğüm İmamoğlu'nun aynı işareti yaparken uyandırdığı duyguyu hiç açmayayım. İnsan farkına varmadan sağ elini sızlamaya başlayan kalbinin üzerine götürüyor.

***

Parmaklarla kalp işaretinin Katty Perry hayranı "tiki kızlar" çevresinden sosyal medyaya, oradan da meclis grup toplantılarına kadar yaygınlaşması ilginç tabii...
Sadece muhalif siyasilerin uyanık danışmanlarının sevgi pıtırcıklığı olarak bakmamalı olaya...
Toplum olarak global popüler kültüre uyum sağlamakta mahiriz.
Elle kalp işareti de öyle girdi kanımıza, ilk başta bayağı sevimliydi.
Hatta sosyal medyada nabzı çok düşük bir kalbi canlandırmak konusunda bayağı işe yarıyordu.
Mesela tam güneş batarken sahile gidiliyor ve sırt kameraya dönük biçimde eller havaya kaldırılıp kalp işareti yapılıyordu.
Arkada birisi de (sevgili eşler mi?) görüntüyü kamerada donduruyor, belki "kalp"ten payını aldığını düşünüyor du.
Güzel fotoğraftı elbette...
Nasılsa, fotoğrafa bakanlar az sonra güneşin batacağını, akşamın lacivert örtüsünün her yeri kaplayacağını aklına getirmiyordu.

***

"Sevgili" dedim de...
Yerli yersiz kullanılınca pörsüyen, paçozlaşan şeyler sadece işaretlerden ibaret değil.
Bir zamanlar medyada herkese "sevgili bilmemkim" demek alıp yürümüştü.
Öyle çok kullanıldı ki, cilası döküldü, gerçek yüzü ortaya çıkıverdi. Sonunda herkes anladı; birine laf mı geçirilecek veya ağır bir eleştiri mi yapılacak, adının önüne "sevgili" konuyordu.
Şimdi de kalp işareti geldi aynı noktaya dayandı.
Sahte sevgi, sahte sevimlilik..
Hepsi bir yere kadar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA