Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Duayen

Geçen haftaydı...
Mahalleden gençler merak edip soruyorlardı:
"Duayen gazeteci yalan yazar mı Haşmet abi?"
Önce tabii "ne duayeni yahu?" dedim; "yok, öyle bir şey!"
Baktım ki...
Çocuklar bir meslekte yıllanmışlığın ve hele hele yöneticilikler yapmış olmanın insanı kendiliğinden iş bilir ve dürüst kıldığına inanıyorlar.
Nasıl da naif bir aldanış...
Gazetelerin ve gazeteciliğin yeni halini o kadar eleştiriyoruz ki, onlar da "herhalde eskisi daha iyiydi" diye düşünüyorlar.
Oysa haksız biçimde köpürtülmüş bir nostalji bu...
Şimdi nasıl anlatayım bu çocuklara ki, kendilerini duayen gazeteciler"diye pazarlayanların çoğunun mesleki başarıları (!) uyduruk veya şişirme habercilikle elde ettikleri tirajlara dayanır.

***

Gelelim "duayen" lafına...
15. Yüzyıl Fransa'sından çıkmış bir kelime...
Sen kalk gel, "dekan" ve benzeri bütün anlamlarını ve diplomatik jargondaki yerini kaybet ve sokağın dilinde "yaşını başını almış usta" anlamını kazan!
İşin o yanı zaten faul.
Ama bir düşünün...
Çırağı olmakla övünülmeyecek işlerin ustası niye yere göğe koyulmaz olsun?
80'lerin, 90'ların gazetelerini hatırlayalım...
Her gün ön sayfaya "Helga, boru döşetti, işçiliği çok beğendim dedi" türünden haberler koyarak tiraj yapmayı marifet sanan bir ekolde...
Veya doğrudan bakana telefon açıp patronu için iş kıyağı isteyen genel yayın yönetmenlerinin çok başarılı sayıl- dığı bir medyada usta olsan ne yazar, çırak olsan ne işe yarar?

***

Basına girişimden bu yana otuz yıldan fazla zaman geçti...
Babıali dışında başladım, "Gelişim/ Nokta" ekolünde...
O bakımdan iyiydi, güzeldi.
Sonra her yanını tanıdım, bildim, yaşadım.
Şimdi bakıyorum da...
Akranlarım çok kötü bir şey yapıyor; çocuklarına eski medyayı güzel, doğru, dürüst bir şeymiş gibi anlatıyor.
Maalesef yalan!
Kendilerini Cumhurbaşkanlarından, Başbakanlardan, Bakanlardan daha güçlü gören medya patronlarının ve genel yayın yönetmenlerinin hakim olduğu bir dönemi nostaljik ah vahla anmak olacak şey mi?
Ha, ille de ustalık ve çıraklıktan söz etmemi istiyorsanız...
Kendi köşesinde sayfa çizen, özel haber yapan, küçücük haberlerin bile güzel bir anlatımı olsun diye çırpınan kendi halinde meslektaşlardan söz etmek gerek...
Çoğu artık yok!
Öveceksek onları övmeliydik.
Zamanında da beceremedik.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA