"Evde kal" döneminin sert koşulları yavaş yavaş gevşiyor.
Hayat yavaş yavaş dışarıya taşınmaya başlıyor.
Bunaldık zaten...
Öyle uzun uzun evde kalmak zor artık.
O halde diyorum ki...
Evde de kalsan, dışarı da çıksan, işe güce de dönsen...
Önce uyanık kal!
Akışa bırakma sakın!
Şimdi agah olma zamanı.

***

Hiçbir şok tek seferde yaşanıp geçmez.
Doğal felaketlerde artçı şoklar olur.
İnsan eliyle tetiklenen felaketlerde ise artçı şoklar oluşturulur.
Yaşadığımız nasıl bir şey?
Ona sen karar ver.
Ya da şimdilik çok zorlama, gerçek zaman içinde herkes için ayan beyan olacak.
Ama artçılara karşı uyanık kal!
Hazır ol!

***

Global şoklar, büyük krizler hemen olmasa bile bir süre sonra sistemde köklü değişimlere yol açarlar.
Fırsat bu fırsat...
Elitler sistemin kendisini değil (yeri gelmişken, kapitalizm konusunda çocukça hayaller kurmayın, derim) ama işleyişini değiştiriverirler.
Böyle bir durumda...
Finansal sistem ya tadilattan geçer ya da yenisi kurulur.
Sosyal düzen zorlanır, yeniden şekillenmesine çalışılır.
Kültür devrimsel dönüşümler geçirir.
O halde...
Sistem değişimi seni fert olarak ıskartaya çıkarmasın diye...
Devletine boyun eğdirmesin diye...
Kimliğini ve kültürünü silmesin diye...
İnancını eğip bükmeye zorlamasın diye...
Donanımlı ol, uyanık kal!

***

Sosyal mesafe mi?
Tamam!
Ama kalplerimizin arasına da mesafe sokulmasın diye...
Uyanık kal!
Hayat daha da fazla dijitalleşecek ya...
O da tamam!
Lakin dijital ekranlara kafamızı gömüp sevdiklerimizin kanıyla canıyla varlıklarını unutmaya sürüklenmeyelim diye...
Gerçek kimliklerimizin nüfus numaralarımız, el izlerimiz, göz taramalarımız, sağlık karnelerimiz olmadığını unutmayalım diye...
Mutlaka ama mutlaka...
Uyanık kal!
Sakın uyuma, uyutulma!

***

AYNA

Birisi gece boyunca hastanın baş ucunda ağlaya ağlaya dalmış gitmiş. Gün ağarınca bakmışlar ki, ağlayan ölmüş, hasta iyileşip kalkmış.
SADİ ŞİRAZİ