Mesele sadece karbon salımı olmaktan çıktı...
Sığırlar veya kırmızı et üzerinde çıkartılan patırtının yanına yenileri geliyor.
Şimdi de bir ürün için tüketim anına kadar harcanan su miktarını bir tür kıyamet olarak sunmaya başladılar.
Garip hesaplar yapılıyor: Vay efendim, nasıl olurmuş da midemize indireceğimiz yarım kilo patates için 125 litre su harcanırmış? Nasıl olur da bir bardak elma suyu elde etmek için litrelerce suyun gitmesini göze alırmışız?
Herhalde suyu seçkinlere ayıracaklar, geniş kitlelere ise koklatacaklar; bütün hazırlık bu, diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

***

Patlıcan, biber kızartmasını ilk kez ve hayretle New York'ta gören gazetecimizin Semerkand'dan gelen ve Cumhurbaşkanımızın "mekân sahibi" gibi göründüğü bir fotoğrafı beğenmemesi normal!..
Fotoğrafı beğenenleri de "dünyadan kopuk" olarak değerlendirmiş. O da anlaşılır.
Geleceğin Asya'da belirleneceğini bu tayfaya anlatmak mümkün mü? Onlar Zelenski'nin topuklu ayakkabıları altında ezilmekten zevk alıyorlar.

***

Geçen hafta yola düştüm.
Çok sevdiğim Ödemiş'e 7 kilometre uzaklıktaki Birgi Köyü'ne uzandım. İki gün kalıp döndüm.
Hâlâ temiz, düzgün ve asude bir köy Birgi...
Çok yıllar önce ilk kez gördüğümde sadece bir pansiyon vardı. Sonra TV dizicileri keşfetti, birkaç butik otel de açıldı. Bu tesisler pandemi sonrasında bayağı tökezlemişler, toparlanmakta zorluk çekiyorlar, onu da belirtmek gerek.
Lakin meraklısı Birgi'nin sükûnetini tanımalı, sabahlarına uyanmalı; bu açık tavsiyemdir.
1312 yılında inşa edilen (Yanlış okumadınız!) Aydınoğlu Mehmet Bey Camii'ni çok severim ama bu kez restorasyon çalışması nedeniyle kapalıydı.

***

Ödemiş'in meşhur Töngül pidesi ve Birgi'nin taban gevreğiyle sabah kahvaltısı yapmanın lezzeti başka...
Ha! Birgi'ye yolunuzu düşürürseniz, Kasap Arif Bey'in sucuklarını da tadın derim.

***

Taban gevreği nedir diyeceksiniz? Nohut mayasından simit hamurunun ekmek veya geniş bir açma gibi açıldığını düşünün. Sonra üzerine tulum peynir rendesi...
Hele bir de sıcaksa, yanında zeytin ve çay da varsa, insan daha ne ister!

***

Zeytin dedim de... Susurluk'ta tost için durdum tabii. Yanına zeytin tabağı aldım. Kasada fiyatını gördüm: 37 lira.