Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Biz cumhuriyetiz ama demokrasi değiliz...

Bir gazetede "Biz cumhuriyetiz ama demokrasi değiliz" başlıklı bir köşe yazısı görseniz ne düşünürsünüz?
- Bu köşe yazısı herhalde Türkiye'deki derin devleti ve resmi ideolojiyi eleştiren liberal demokrat bir yazarın görüşünü yansıtıyor olmalı, diye düşünmez misiniz...
Siber alemi internetle gezerken, "Pijamalı gazeteciler"in sitesindeki "Cumhuriyetiz ama demokrasi değiliz" başlıklı ve İngilizce bir makaleye takıldım. (pajamasmedia. com)
A.R. Hawkins imzalı bu makalede özetle şöyle denilmekteydi:
- Amerika bir cumhuriyet olsa da bir demokrasi değildir. Ülkemizin kurucuları seçmen çoğunluğunun arzularının değil, hukukun üstünlüğünün rehber olduğu bir yönetim tarzını kurumlaştırmışlardır... Kalabalıkların yönetiminin yaratabileceği istikrarsız demokrasi için, Bağımsızlık Bildirisi'nin imzacılarından Benjamin Rush "Basit demokrasi kötülüklerin en büyüğüdür" demiştir.
Bu muhafazakâr pijamalı gazeteciye (veya blogger'e) "Hukukun üstünlüğüne dayalı bir liberal demokrasi cumhuriyetin de zenginliğidir" diye laf anlatmak herhalde sadece Türkiye'de bir anlam taşır diye düşünerek, okuyucu tepkilerine göz attım.

Liberal demokrasi

Baktım bazı okuyucucular da liberal Türklerin cumhuriyet ve demokrasi üzerindeki düşüncelerine paralel şöyle görüşlerle eleştirmişler Hawkins'i...
- Hukukun üstünlüğü İlkesi yöneticilerin seçim yoluyla belirlenmesi sistemi olan demokrasinin alternatifi değildir...
- Hukukun üstünlüğü ilkemizi de demokrasimizi de diğer ulusların boğazlarına dayanmış bir bıçak gibi kullanmaktan kaçınmalıyız.
Söylemek istediğim şu.
Biz hangi konuları durmadan tartışmaya dalıyorsak ve bir türlü o konuların diplerini bulamıyorsak, aynı durumlar Amerika Birleşik Devletleri gibi bir süper demokraside de olabiliyor. Örneğin "Resmi Dil" üzerindeki tartışmalar Amerika'da da yapılmakta. Bunu da bir başka tartışma sitesini incelerken öğrendim. (swacgirl.blogspot.com)
Neredeyse dünyanın (veya globalleşmenin) fiili resmi dili olan İngilizce, meğer ABD'de sadece 30 eyalette "Resmi Dil" olarak kabul ediliyormuş.

Tek dil ama çok ses

Mesela Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçi Kongre üyesi Bob Goodlatte tarafından verilmiş ve "İngilizce ABD'nin resmi dili olmalıdır" içerikli bir yasa teklifi bulunmaktaymış. Çünkü işyerlerinde çalışanlara İngilizce bilme şartı koyan bazı şirketlere karşı "Eşit İstihdam Fırsatı Komisyonu" (EEOC) tarafından davalar açılmaktaymış.
Bu durumu önleyecek ve İngilizceyi zorunlu dil haline getirecek bir yasa teklifi de Cumhuriyetçi Senatör Lamar Alexander tarafından hazırlanmış.
Neyse...
Demek ki böyle konular üzerinde sadece bizler beyinlerimizi yormuyoruz.
Geçen gece ay tutkunu (veya lunatik) bir arkadaşım "Bu akşam mehtabı kaçırdım" diye dert yanıyordu.
Ona "Üzülme, olmazsa yarın, olmazsa gelecek ay, daha da olmazsa gelecek yüzyılda yine yakalarsın mehtabı... Mutlak yine çıkar senin ufkuna" dedim.
Güldü...
- Demek mehtap da Türk siyasetinin belirli konuları gibi bir şeymiş, diye cevap verdi bana.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA