Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Hz. Hamza'nın ruhu ile frekans birliğine girmek meselesi

Size "Gerçek bilgiler" şeklinde sunulanları anlamakta zorlandığınız zaman, iki farklı tepki seslendirebilirsiniz.
Ya "Bunları anlayamadığıma göre bende bir yanlışlık var" dersiniz.
Ya da "Bana bu saçmaları gerçek bilgi şeklinde sunan kişide bir yanlışlık var" diye düşünürsünüz...
Çoğumuzun hayretle izlediği ve merkezinde dini olduğu iddia edilen bir cemaatin bulunduğu siyasal kafa karışıklığını izlerken, yukarıda sözünü ettiğim iki farklı tepkiden hangisini seçmek daha doğru olur acaba?
Cemaat holdingin yayın organında "Erdoğan konuşurken çocukları TV'den uzak tutun" başlıklı bir haberimsi metin vardı dün... Bu metinde mesela şöyle cümleler vardı:
- Kaba söz, iftira, nefret, yalan ve toplum ahlakının hoş görmediği ifadeler, asla bir Başbakan'ın ağzına yakışmaz... Bu çocuklarımızın, gençlerimizin ruh sağlığı ve geleceği açısından son derece tehlikeli.
Onları korumak için RTÜK harekete geçmeli; halkı kin ve nefrete tahrik eden hakaretleri ve ayrımcılık içeren ifadeleri yayınlayan kanalları uyarmalı.

Bedduacının sözcüleri

Yerinden kalkıp kalkıp beddualar savuran ve çevresindekilerin de "Amin" diyerek beddualarına katıldığı bir kişinin sözcüsü konumundaki bu yayın organında, Başbakan hakkında bu tür bir metnin yayınlanmasını acaba ne şekilde bir tepkiyle karşılarsınız?
Bunlara göre Başbakanın konuşmalarını dinlemek gerçekten çocukların ve gençlerin ruh sağlığını iyi etkilemiyor. Peki bu durumda çocukların ve gençlerin ruh sağlığını iyi etkileyen hangi tür yayınlara ve konuşmalara yer vermek doğru olur?

Küçük bir dünyadan alıntı

Acaba Fethullah Gülen'in "Küçük Dünyam"ından alınacak şu metin bu tür yayınlara örnek olabilir mi? "Ankara'dan İstanbul'a geliyoruz...
Kartal civarına kadar geldik. Hava hafif hafif yağıyordu. Oralarda çukurca bir yer varmış; tam biz oraya yaklaşmıştık ki, yağmur olanca hızıyla şiddetlendi. Rampanın dibine indiğimizde de bujileri su aldı ve araba stop etti. Bir-iki dakika içinde su kabardı ve bizim arabayı yüzdürmeye başladı...
Koca otobüs ve kamyonlar dahi suyun yüzünde adeta saman çöpüne dönmüşlerdi.

Frekans birliği

Bir ara baktım büyük bir kalas bize doğru geliyor. Aklımdan, şu kalas bizim ile sütre arasında dursa hiç olmazsa araba kıyıdaki sütrelere çarpmaz diye düşündüm ve tam o esnada arkadaşlara "Dua edin" dedim. Kendim de "Ya Seyyidena Hamza! Ya Seyyidena Hamza!" diyerek o yüce ruhu, imdadımıza göndersin diye Cenab-ı Hakk'a dua ettim. Üzerimize doğru gelmekte olan kalas, yanımızdan geçerek gözden kayboldu... ...Büyük ve mukaddes ruhlar ceset kafesinden kurtulduklarında, adeta bir melek haline gelirler... Hele bunlardan, canlarını yüce, yüksek bir ideal ve davaya adamış olanlar, kendileriyle aynı düşünceyi paylaşanları Allah'ın izniyle her zaman destekler, onlara arka çıkar ve onları korurlar. Ama frekans birliği şarttır."
Evet... Çocuklara ve gençlere "Frekans birliği" konusundaki bu tür aydınlatıcı konuşmaları dinletmek, onların aydınlanmalarını sağlayacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA