Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

"Densizlik" ile "açık sözlülük" arasındaki fark büyüktür

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü grup konuşmasında Başbakan Erdoğan hakkında kullandığı yakışıksız ifadeler, bu siyasetçinin bilinçli ve bilgili bir metin yazarına ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Bu ifadelerden bazılarını üzülerek hatırlatayım:
"- Sen diktatör değil, diktatör bozuntususun..."
"- Hayatımda gördüğüm dünyanın en cahil adamı..."
"- Bu diktatör talimat verdi, 34 yurttaşımız öldürüldü. 34 yurttaşımızın katilidir o. Diktatörler aynı zamanda katildirler..."
"- Hayatımda bu kadar paraya âşık olan bir ikinci adam görmedim. Para deyince bütün sigortalar atıyor. Hele yeşil olursa, dolar olursa."
Erdoğan'ın her seçimden galip çıkması ve Kılıçdaroğlu'nun CHP kurultayları dışında hiç seçim kazanamaması, bu tür yakışıksız ifadelerin arkasındaki neden olabilir. Ama bu tür konuşmalarla bundan sonra da seçim kazanmanın mümkün olmadığını bilmesi gerekiyor Kılıçdaroğlu'nun...

Küfürbaz bir yazar olunabilir

Bu üslupla iktidara alternatif bir siyasi partinin lideri değil, örnekleri bol bol görülen küfürbaz köşe yazarlarından biri belki olunabilir.
Her alanda olduğu gibi siyasette de "Başarı", müthiş bir ayıraçtır. Kendi başarıları ile değil başkalarının başarılarını karalayarak varlıklarını kanıtlamak isteyenlere, iş hayatında "Mobber" denildiğini biliyoruz. Ama siyaset dünyasında mobber olmak mümkün değil. Sadece "Ezik" olmak mümkündür. Başkalarının başarısı ise, eziklerin "Açık sözlülük" maskesi altında "Densizlik" örnekleri vermesine neden olur.
Kılıçdaroğlu eğer bu üslubu bırakmayı düşünür ve bilinçli bir metin yazarı bulabilirse, siyasi içerikli konuşmalar hakkındaki bazı temel metinleri de belki birlikte gözden geçirir.

Bazı öğütler

Mesela "1984"ün ve "Hayvanlar Çiftliği"nin yazarı Orwell, "Politics and the English Language" başlığı altında topladığı makalelerinde, siyasetteki üslupların İngiliz dili üzerindeki yozlaştırıcı etkilerini irdelerken, yazar meslektaşlarına da öğütler verir. Bunlardan bazıları şöyledir:
"- Kendi kendinize şu dört soruyu sorun bir metni yazarken:
a) Ne demeye çalışıyorum?
b) Bunu hangi kelimeler tam anlatır?
c) Hangi imgeler ve mecazi anlatımlar, bunu daha açık hale getirir?
d) Bu imgeler, etki yaratacak kadar taze midir?
"

Özeleştiri gereği
Kılıçdaroğlu da dünkü konuşması ertesinde kendi kendine bunlara benzer sorular sormalıdır:
a) Bu konuşma ile Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyebilecek miyim?
b) Bu konuşma kitlelerin gözünde beni itibarlı bir yere taşımış mıdır?
c) Bu sözlerim Türk toplumunun geleceğine ufuk tutan ve gençlere siyasette kalitenin önemini anlatan içerikli midir?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA