Mademki ana muhalefet partisi CHP'nin kendini derleyip toparlaması, tutarlı bir siyasi çizgiye oturması ve yenilenmesi için, uzunca bir zaman gerekiyor... Madem ki çoğulcu demokrasinin sağlığı iktidara alternatif bir muhalefetin varlığına bağlı... Ve madem ki önümüzdeki ilk seçime uzanan kısa zaman süresinde AK Parti iktidarını zorlayacak bir muhalefetin oluşabilmesi neredeyse imkânsız...
Bu durumda AK Parti'nin de kendisini bu duruma uyarlı bir yapılanmaya yönlendirmesi gerekiyor... Tabii ki AK Parti'nin hem muhalefet hem de iktidar rolünü oynaması mümkün değil... Ama bir partinin içindeki "Kanatlar"ın varlığı, bu partide özeleştiri mekanizmalarının çalışmasını sağlayacağı gibi, ülkedeki muhalefet eksiğini de bir ölçüde giderebilir.

Hizipler ve kanatlar
Bu "Kanatlar" asla "Hizipler"le karıştırılmamalıdır.
Türk siyasetinin ve özellikle CHP'nin kronik hastalığı olan hizipçilikte, düşüncelere ve ilkelere değil, kişilere bağımlı parti içi kamplaşmalar oluşur. Rakip hizipler partinin başarısı için değil, birbirlerini tasfiye etmek için siyaset yaparlar. Kimileri kendilerini sosyal demokrat olarak sunarken, aslında faşizmin söylemlerini seslendirirler.
Kimileri de milliyetçilikle ırkçılığı karıştırır... Hizipçiler için yurt ve dünya sorunlarına çözüm üretmek değil, karşı hizbe dönük dedikodular üzerinde çeşitlemeler yapmak, siyasetin gereğidir.
Bu açıdan bakıldığında artık "Merkez"in en güçlü ve büyük partisi konumunda bulunan AK Parti'nin, bugüne kadar bilinçli veya bilinçsiz olarak oynadığı "İktidardaki muhalefet" rolünü artık geride bırakmasının zamanı gelmiştir.

Vesayetin tasfiyesi
Türk demokrasisinin seçim kazanmadan iktidar olunmasını sağlayan "Vesayet mekanizmaları", birer birer tasfiye edilmektedir.
Dost-modern darbe girişimleri ile gündeme gelen "Paralel vesayet"in yok edilmesi de, herhalde son aşamaya girmiş bulunmaktadır.
Bu noktada AK Parti'de tepeden tırnağa herkesin aynı sesi çıkartması ve her an demokratik rejime dönük bir tehdit varmış gibi, zaten yenilmiş ve üstelik yenilgiyi kabullenmiş karşıt kesimlerle, eski sert üslupla kavgacı siyasetin sürdürülmesi, ne iktidar olmaya, ne de icraat ortamına bir katkı sağlar.

Tek partili gibi
İşte bu noktada gerek yurt ve dünya sorunlarına, gerekse demokrasinin uygulanma biçimlerine dönük alternatif çözümleri önerecek AK Parti içindeki kanatlar, giderek tek partili görüntü vermeye başlayan Türk siyasal yaşamına soluk aldıracaktır. AK Parti kadroları içinde bu açılımı gerçekleştirebilecek bilgi ve birikime sahip siyasetçiler fazlasıyla mevcuttur. "Parti disiplini"nin bilincinde olan ve sorunlara alternatif çözümler önermek ile "Hizipçilik" arasındaki farkı bilen bu siyasetçi türü, demokrasimize nefes aldırabilir. Kişilere değil sorunlara dönük arayışlar, siyasette yeni ufuklar açabilir.
Özetle artık bu gibi konuların da düşünülmesi zamanı gelmiştir...