Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Kadın şairler ile erkek bestecilerin dünyasında...

Hayatı tatsız kılan kısır kavgalardan ve içi boş söylemlerden bu pazar günü uzaklaşmak istiyorsanız, kadın şairlerin şiirleri ile erkek bestecilerin melodileri birleşince ortaya neler çıkabilir, bunları düşünmeye çalışın... İnternetten YouTube'a girdiğinizde bunların hepsini dinleyebilirsiniz.
Bu da bilişim çağının bizlere sunduğu müthiş bir imkan değil mi?
İşte birkaç örnek... Şair Nigar Hanım (1856-1918) Osmanlı'nın seçkinlerinden. Bir paşa kızı... Fransızca, Rumca, Almanca, İtalyanca, Ermenice, Arapça, Farsça ve Macarca olmak üzere toplam sekiz dilde konuşup okuyor, yazıyor. Konağında dönemin ünlülerini ağırlıyor.

Osmanlı kadını

Nigar Hanım'ı anlamaya çalışırken, Selim İleri'nin Osmanlı kadını için yazdığı şu cümleleri de hatırlayın:
"Osmanlı Türk kadını istediği kadar debdebeli bir hayat yaşıyor olsun sevgi, şefkat, aşk ve cinsellik açısından tekil kalmaya mahkum gibidir. Kibar aleminin bu yarı aristokrat ya da öyle olmaya özlemli kadını için yazıklanmak dışında hiçbir çıkış belirmez."
Nigar Hanım'ın bir şiiri Tanburi Cemil Bey'in notalarına teslim edilince ortaya çıkan Şehnaz makamındaki şaheseri dinlemeye hazırsınız artık... "Feryâd ki feryâdıma imdad edecek yok/ Efsûs ki gamdan beni âzâd edecek yok/ Tesir-i muhabbetle yıkılmış müteellîm/ Vîrâne dili bir dahi âbâd edecek yok/ Kes, varsa alkan bana ey tali-i dûnum/ Sen var iken âlemde beni yâd edecek yok/ Ya rab ne içün zâr-ı nigâr'ı şu cihânda/ Nâ-şâd edecek çoksa da dil-şâd edecek yok"

Cumhuriyet kadını
Şimdi zamanı biraz daha ileri alalım... Romancı, şair, öğretmen Şuküfe Nihal Başar (1896-1973) iki evlilik yapmış, karşılıksız aşklardan ötürü mutsuzluklar yaşamış ve "Türkiye'de Darülfünun'dan mezun ilk kadın" unvanına sahip bir diğer seçkin kadınımız... Hayatını tamamladığı huzurevinde yazdığı şu dizeler, Cinuçen Tanrıkorur'un notalarında Uzzal bir şahesere dönüşmüştür
"Yakut, mine, zümrüt bana birdir kayalarla/ Bir gül dikeninden kanayan el neme yetmez?/ Kâşâne, sedir, sırma, ışık onların olsun/ Bir köhne kitap, bir sarı kandil neme yetmez?/ Cânım dediğim sevgililer, hep senin aksin/ Ruhumla doğan can ikizim, nurdan o cismin/ Nâlân, vîran, giryanım aman/ Mahrum, mahzun, mehcûrum aman/ Bir köhne kitap, bir sarı kandil neme yetmez?/ Bir çölde biten dal gibi ıssızsa bu gönlüm/ Dost âleminin ettiği kem söz neme yetmez?/ Vardır anacak bir gün olup ismimi elbet/ Bir servinin altında dolan göz neme yetmez..."

Bir tanem

Eğer bu yolculuk hoşunuza gittiyse şair Hüceste Aksavrın'ın (1919-2006) İsviçre'ye yerleşen oğluna İstanbul'dan yazdığı "Bir Tanem" şiirini de, Selahattin İçli'nin Kürdilihicazkar şarkısından dinleyebilirsiniz...
"Bir sabah, bakacaksın ki bir tanem,/ ben yokum./ dünyayı sana bırakıyorum./ söz aldım saatlerden,/ sana koşacaklar./ söz aldım gecelerden,/ seni uyutacaklar,/ şarkılardan söz aldım,/ hatırlatacaklar.../ gözlerimdeki son yağmurlar pencerende,/ beni anlatır sana bir bir, ileride./ buğday misali düştüğüm yerde, çaresiz/ kim bilir nerelerde?/ bir sabah bakacaksın ki bir tanem,/ ben yokum./ dünyayı sana bırakıyorum..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA