Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Sürekli “geciken ülke” de bir gün gelir “dakik ülke” oluverir

Psikologlara göre sürekli "Geç kalmak" bir kusur değilmiş. Geç kalmak insanların kişilikleri ile ilgili bir özellikmiş. Sürekli geç kalan insanlar daha iyimser olurlar ve heyecandan hoşlanırlarmış. Amerika'daki San Diego Üniversitesi psikoloji profesörü Jeff Conte da, farklı kişilikler üzerinde yaptığı bir araştırmada deneklerine saat olmadan vakit tahmini yaptırmış. Hırslı ve rekabete açık insanlar 58 saniyede bir dakikanın geçtiğini hissetmişler... Yaratıcı, araştırıcı insanların bir dakikası ise 77 saniyede tamamlanmış.

Geciken ülkeler de var
Psikologlar bireylerin geç kalması üzerinde araştırma yaparken keşke antropologlar da toplumların geç kalma nedenlerini irdeleselerdi. Gerçi "Gelişmiş ülkeler" ve "Gelişmekte olan ülkeler" benzeri sınıflandırmalar var ama bir toplumun kendisini oluşturan insanların ortak kişisel özelliklerinden ötürü geciktiğini iddia etmek herhalde pek doğru olmaz. Yani "Dakik ülkeler" ve "Geciken ülkeler" gibi bir ayrım doğru değildir.

Özal reformları
Toplumların yöneticileri vizyon ve misyon sahibi oldukları zaman, gecikmeler telafi edilebiliyor. Bunu yakın tarihte Turgut Özal'da gördük. 1930'dan beri süregelen katı kambiyo rejimini sona erdirdi ve Türkiye'yi "Serbest Pazar Ekonomisi"ne taşıyarak dünya ile rekabete açtı.

Erdoğan da yola devam etti
Özal'ın açtığı yolu Recep Tayyip Erdoğan daha ileri düzeylere taşıdı. Hayal bile edilemeyen altyapı yatırımları gerçek oldu. Siyasette ise Türkiye'yi dünya ülkeleri arasında sözü dinlenen bir noktaya getirdi. Bu arada Türkiye Kıbrıs'a 1974 müdahalesi dışında Lozan'dan bu yana ilk kez sınırları dışında, Suriye'de bir "Güvenlik harekâtı"na girişti. Önemli olan bu harekâtın uzun vadeli bir stratejinin parçası olmasıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hedefi Bahreyn'deki konuşmasında şöyle açıkladı:

Hedef güvenli bölge
- Suriye'de en önemli husus 2016'nın son günlerinde harekete geçirilen ateşkesin güçlendirilmesidir. Fırat Kalkanı harekâtı ile DEAŞ'ı ve PYD'nin bir bölümünü sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Cerablus'tan başladık, Er Rai'yi temizledik, Dabık'a indik. Şimdi El Bab'da anbean DEAŞ'tan temizlemek suretiyle attığımız adım bir hedefe kilitlenmiştir. Menbiç ve Rakka'da koalisyon güçleri ile müşterek adım atarsak orada da "Terörden arındırılmış güvenli bölge"ye ağırlıklı olarak Arap kardeşlerimiz yerleşme imkânı bulacaktır.
Özetle geciken ülke olmak kader değildir... Hedefleriniz varsa ve bunlara ulaşmak için kararlıysanız sizin ülkeniz de dakik olabiliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA