Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

“Biyolojik saat” varken canlılar ne kış ne de yaz saatine bakarmış

Dün Las Vegas'ta bir otelin penceresinden makineli tüfekle bir konserin dinleyicilerini tarayıp 50 kişiyi öldüren ve 500 kişiyi yaralayan 64 yaşındaki bir "İnsan"ın bu vahşeti neden sahnelediğini anlamaya çalışırken, üç "Gerçek insan"ın da Nobel Tıp Ödülü'nü aldıkları haberi geldi.

Doğaya uyum
Aslında Las Vegas'taki canavar modeli insanı bir kenara koyabilirsek, insan bir anlamda mucize bir yaratıktır... Zekâsı ve becerileri ile diğer yaratıklardan hemen ayrılır. İnsanlar doğaya uyum göstermek yerine doğayı değiştirirler diye biliriz... Oysa doğaya uyum göstermek konusunda diğer canlılardan ve mesela meyve sineklerinden farksızmış insan!

Üç bilim adamı
Bu yıl Nobel Tıp Ödülü'nü alan Amerikalı üç bilim adamının araştırmaları ile insanın ve tüm canlıların gezegenimizin dönüşüne uyumlu bir biyolojik saate bağımlı olarak yaşadığını öğrendik. Nobel Tıp Ödülü bu biyolojik saatin moleküler yapısını keşfeden Jeffrey C. Hall, Michael Rosbash ve Michael W. Young arasında paylaştırıldı.

Biyolojik saat
Bütün yaşayan organizmaların bir iç biyolojik saati olduğunu ve bu saatin organizmanın günün doğal ritmine uyum sağlamasına yardımcı olduğu daha önce de biliniyordu. Ancak bu saatin nasıl çalıştığı Hall, Rosbash ve Young'ın çalışmaları sayesinde öğrenilmiş... Böylece bitkilerin, hayvanların ve insanların biyolojik ritimlerinin dünyanın dönüşüyle nasıl uyumlu hale geldikleri iyice anlaşılmış.

Saatin genleri
Bu üç bilim adamı örnek organizma olarak meyve sineklerini kullandıkları çalışmalarında günlük biyolojik ritmi kontrol eden genleri bulmuşlar. Bu gen gece artan ve gün içinde de azalan bir protein (PER) üretiyormuş. Biyolojik saati çalıştıran diğer protein öğelerini de bulan bilim adamları, hücre içinde kendi kendine işleyen saatin mekanizmasını tam olarak anlamışlar.

Uyumsuzluğun sonuçları
Böylece insanlar dahil tüm çok hücreli organizmaların hücrelerinde aynı ilkelere göre işleyen bir biyolojik saat olduğu ortaya çıkmış. Geceleri neden uyuduğumuz, uzun uçak yolculuklarında neden "jet lag" denilen rahatsızlığı çektiğimiz anlaşılmış. Biyolojik saatin dünyanın dönüşüne kısa süreli uyumsuzlukları hafıza kaybına, uzun süreli uyumsuzlukları ise diyabete, kansere ve kalp hastalıklarına neden olurmuş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA