Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Eski bayramlarda ne akıllı telefonlar, ne de yeni İstanbul Havalimanı vardı

Uzun yıllardır evli olan ve sayısız Ramazan'ı birlikte yaşayan hanım ve beyi sohbet ediyorlarmış. Bey eşine sormuş,
-Hanım, bunca senedir oruç tutuyoruz. Acaba Ramazan-ı Şerif'i memnun edebildik mi?
Kadın gülmüş,
- Düşündüğün şeye bak, o mübarek hiç memnun olmasaydı, her yıl 10 gün önceden gelir miydi, demiş...

Eski bayramlar
Eski bayramlarda böyle fıkralarla da günler geçerdi. O dönemlerde ağır eleştirilere konu edilecek ne yeni İstanbul Havalimanı, ne de Boğaz'ın altından ve üzerinden geçilen tüneller ile köprüler vardı. İktidarları eleştirmek çok kolay değildi yani.
1955 ya da 56 yılıydı... Babam ve annemle, bayram tatilini geçirmek için Antalya'ya gitmiştik. İnanmazsınız ama Antalya'da otel yoktu. Bir Şehir Kulübü vardı bir de pansiyonlar... Ama yine de Türkiye'nin çağ atladığı söyleniyordu siyasi nutuklarda. O dönemin insanlarından bugünü de yaşayanlar, gördüklerinin gerçek olduğuna acaba inanıyorlar mıdır?

Otomobilsiz yıllar
Bayram tatili dolayısıyla otomobillerine atlayanlar Anadolu'nun çel şitli yörelerine gidiyorlar ya... Galiba 20 milyonun üzerinde özel araç var bugün Türkiye'de... O eski bayramlarda Taksim Meydanı'ndaki trafik polisi bütün özel araçları ve sahiplerini tanırdı. Bayramlarda bu trafik polisine özel araç sahipleri hediyeler verirlerdi. Daha geriye gidildiğinde, yani 1942-44 arasında ise, 2'nci Dünya Savaşı'ndaki benzin kıtlığından ötürü otomobil kullanmak yasaktı. Trafikte sadece kamyonlar vardı.

Hangi yarın?
Açıkçası nostalji yapmanın modası geçti... Düne değil yarına özlem duymak daha geçerlidir. "Yarın" diyorsak da, bu yarının 23 Haziran sonrasını ifade ettiğini unutmayalım.
Eski günlerde Nasreddin Hoca, ayın hangi günü olduğunu anlamak için aybaşından başlayarak bir çömleğe her gün bir çakıl taşı atarmış. Hanımı bunu görünce Hoca'ya yardım olsun diye her sabah bir avuç çakıl taşı atmaya başlamış o çömleğe.

Ayın kaçı olabilir?
Bir gün Hoca'ya komşusu "Hocam bugün ayın kaçıdır" diye sormuş. Hoca çömleğe gidip gelmiş ve "Bugün ayın 75'i"diye cevap vermiş. Komşu şaşkın "Hocam ayın 75'i olur mu" diye itiraz edince sinirlenmiş,
-Eğer çömleğe bakarsan bugün ayın 175'i ama ben yine de biraz kıstım, demiş.
Şimdiki komşular artık ne yazık ki Hoca'ya hiçbir şey sormuyorlar. Çünkü her şeyin cevabı akıllı cep telefonlarında var artık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA