Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Suudiler’e taviz vermeyen tek lider Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır

Açıkçası Suudi Arabistan veya İsrail gibi ülkelerin insan haklarını ve uluslararası hukuku hiçe sayan davranışlarının başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere çeşitli devletler tarafından doğal kabul edilmesi yüzünden dünyanın çivisi çıkmak üzeredir... Amerika'nın bu ülkelerle yakınlığı, ne yazık ki mesela Rusya'yı adeta kıskandırmakta ve mesela Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin de, Suudi Veliahdı ile ya da İsrail'li yöneticilerle yakın olmayı marifet sanmaktadır.

Bizden taviz yok
Bu konuda Türkiye hiç taviz vermeyen doğrucu siyasetinden hiç şaşmıyor... Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington Post için kaleme aldığı makalede Cemal Kaşıkçı cinayetinin Suudi Arabistan devleti içerisinde yuvalanmış bir çetenin işi olduğunu ve Türkiye'nin cinayeti aydınlatmak için çabalarını sürdüreceğini söyledi.
Cumhurbaşkanının çarpıcı cümlelerle değindiği noktalar şöyle:

Erdoğan açık konuşuyor
"-Kaşıkçı'nın öldürülmesi, 11 Eylül terör saldırılarını saymazsak, 21. yüzyılın en büyük ve tartışmalı olayı sayılabilir. Zira 11 Eylül'den beri hiçbir olay, uluslararası düzeni bu denli tehdit etmemiş; dünyanın kabul ettiği kurallara meydan okumamıştır. Aradan bir yıl geçmesine rağmen cinayetle ilgili bildiklerimizin hâlâ sınırlı olması ise uluslararası toplumun üzerinde düşünmesi gereken üzücü bir gerçektir. Suudi gazetecinin ölümünün tüm yönleriyle aydınlatılıp aydınlatılmayacağı, çocuklarımızın nasıl bir dünyada yaşayacağını belirleyecektir."

Panorama
Cumhurbaşkanı'nın makalesi Washington Post'da yayınlanırken, BBC'nin "Panorama" programı da Kaşıkçı cinayetini derinine işlemekteydi.
Cinayetin işlendiği İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğu'ndaki ses kayıtlarını dinlemiş olan İngiliz hukukçu Barones Helena Kennedy, cinayetin tüyler ürpertici sahnelerini ses kayıtlarından duyduğu kadarı ile anlatıyordu.

Cinayetin ayrıntıları
Kennedy, Kaşıkçı'nın "Bana iğne yapıp bayıltacak mısınız" dediğini ve daha sonra başına geçirilen bir naylon torba ile boğulurken çıkardığı sesleri ve arkasından da ceset parçalanırken çıkan kemik testeresi seslerini anlatırken, cellatların kahkahalarını falan da naklediyordu. Programda İstanbul'a özel uçakla gelen Veliahta yakın isimlerin diplomatik kimlikler taşıdığı da vurgulanıyordu.

Petrol şantajı
Ama biliyoruz ki Suudiler, dünyanın petrol ihtiyacını ön planda tutarken ve Amerika'yı susturmak için milyarlarca dolarlık silah alımları yaparlarken, bu tür ayıpları unutturuyorlar. Son olarak Veliaht Selman, cinayetin talimatını kendisinin verip vermediği yolundaki soruya "Kesinlikle hayır" ifadesiyle yanıt verdi ve "cinayet Suudi hükümeti için çalışan kişiler tarafından işlendiği için tüm sorumluluğu üzerine aldığını" vurguladı.
Prens, "Bu bir hataydı. Gelecekte böylesi bir şeyin yaşanmasını engellemek için gerekli tüm adımları atmalıyım" dedi.

İran'a tehdit
Veliaht Prens, İran'a ilişkin açıklamalarında, "Dünya İran'ı caydırmak için güçlü ve sert bir hamlede bulunmazsa, dünyanın menfaatlerini tehlikeye atacak daha çok gerilim göreceğiz.
Tedarikimiz akamete uğrayacak ve petrol fiyatları hayatlarımızda görmediğimiz şekilde, hayal bile edilemeyecek rakamlara fırlayacak" ifadelerini kullandı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA