TÜRKİYE, onu olaylı okul kaydıyla tanımıştı... 2003 yılında yaşıtları gibi okula başlamak isteyen "Y.O.", karşısında "O Aids'li, çocuğumuzu onunla okutmak istemiyoruz" diye buna karşı çıkan bir grup veliyi bulmuştu... Ailesinin yakarışları, küçük çocuğun mahsun bakışları hepimizin hafızlarına kazınmıştı. Y.O., bugünlerde tıbbi masraflarını üstlenen Birleşmiş Milletler'e bağlı Afrika Hareket Vakfı sayesinde sağlıklı bir yaşamın izini sürüyor. Vakıf yetkililerinin ilgilerini esirgemedikleri küçük çocuk, şimdi vakıf üyesi Melek Keçecioğlu ile birlikte komşu Yunanistan'ın dünyaca ünlü Ayasofya Çocuk Hastanesi'nde sağlık kontrollerini yaptırıyor.
BİRÇOK TEST YAPILACAK
O sadece büyük bir hatanın kurbanıydı... Henüz 20 günlükken verilen kan kontrol edilmemiş, bu kan yüzünden Y.O.'ya "Aids'e yol açan HIV virüsü" bulaşmıştı. Ne kendisinin, ne de ailesinin hatası olmayan bu ihmalkarlık küçük çocuğun HIV virüsü taşıyıcısı olmasına neden olmuştu. Günlerce manşetlerden inmeyen Y.O., cuma günü, Keçecioğlu'nun refakatinde sağlık kontrolleri için Yunanistan'ın başkenti Atina'ya geldi. Enfeksiyon konusunda dünyanın en önde gelen hastanelerinden biri olan Ayasofya Çocuk Hastanesi'nde sağlık kontrollerini ve testlerini yaptırıyor. Ayrıca hastanede Y.'nin sağlığının korunması amacıyla bazı ek önlemler de alınıyor.
"DOKTORLARIN MİLLİYETİ OLMAZ"
Hastaneye geldiği ilk andan itibaren sevimliliğiyle doktorların ve hastane görevlilerinin ilgisini toplayan Y.O. ile enfeksiyon bölümü başkanı Dr. Maria Theodoridou ilgileniyor. Theodoridou'nun nezaretinde başlayan tahlillerin sonucunda küçük çocuğun durumunun "son derece iyi" olduğu anlaşıldı... Theodoridou'nun asistanı ile yaptığımız görüşmede bu bir kez daha onaylandı. Asistan doktor, "Y.O.'nun sağlık durumunda endişe edilecek bir şey yok. Çocuğun durumunun iyi olduğu konusunda sizleri temin ederiz" dedi. Y.'yi ziyaret eden Yunanlı doktorlar da, "İnsan sağlığının siyasete alet olmaması gerekiyor. Türk-Yunan ilişkilerinin bir düzelme yoluna girmesinin Y.O.'nun buraya gelmesinde etkili olduğunu düşünmek istemiyoruz. Türkiye ile komşu olmamız, bu gibi insani yardım ve dayanışmaları zorunlu kılmaktan çok, insanlık vazifesi haline getirmektedir" diye konuştu. Doktorlar Y.O.'nun sağlığı için gerekli olan bütün olanakların kullanılacağının altını çizerken, "Y. bizim için bir Türk ya da Yunanlı değildir. O bir çocuk. Biz de doktoruz. Doktorların milliyeti olmaz. Hastaların da milliyeti olmaz" yorumunu yaptılar. Doktorlar, yine de "Yunan doktorlara güvenilerek" Y.O.'nun Atina'ya getirilmiş olmasından duydukları memnuniyeti belli etmekten geri kalmadı. Ayasofya Çocuk Hastanesi, Balkan ülkeleri arasında çocuk hastalıkları konusunda uzmanlaşmış hastaneler arasında yer alıyor. Hastane ayrıca özellikle spesifik enfeksiyonların teşhis ve tedavisi konusunda çok başarılı... Y.O.'nun annesi Neşe O. ve babası Nazif O.'nun hastanenin bu özelliklerini göz önünde bulundurarak çocuklarının tahlillerinin bu hastanede yapılmasına onay verdiği kaydedildi. Y.O.'nun gerekli tahlilleri yaptırdıktan sonra yarın ülkeye geri dönmesi bekleniyor.
