Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Savunma sektörü ve Bursa'nın şansı

Üç tarafı denizlerle ve 4 tarafı sorunlarla çevrili coğrafyada, savunma sanayisi gelişmeden var olmak mümkün müdür? Diğer bir anlatımla binlerce yıldır tarih sahnesinde, başkasının silahıyla savaşa gelmiş bir ulusun, atması gereken adım, ne olmalıdır?
Bunun cevabı, elbette ki savunma sanayinin başat aktörleri arasında yer alma zorunluluğudur.
Silaha karşı olmak, size doğrultulmasına engel değildir.
Sorun, namlunun hangi tarafında kaldığına dairdir. Azgın boğanın, et yemiyor diye vejetaryene dokunmadığını söyleyen tarihi kayıt yoktur.
Türkiye, aslında uzun süreden bu yana savunma sanayisinde devrimci adımlar atmaya başlamış, yıllık ihracatını 1 milyar $'ın üzerine çıkarma başarısını göstermiştir. 2023 yılında dışsatımın 5 milyar $'ı aşma hedefi vardır ve eğer sektörün şimdiki dinamizmi hız kesmez ise, 10 yıldan önce gerçekleşebilir.
Makineli Tüfeğin Sosyal Tarihi kitabında John Ellis; 1 tüfeğin ortalama 1700 kılıca bedel olduğunu yazar. Tüfek, teknoloji üzerinden gelişen savunma gücünü temsil eder. Bugün özel sektörün ilk tüfeği, özgün tasarımı ile teknolojik üstünlükleri sayesinde dış pazar bulabiliyor.
Sarsılmaz firmasının sahibi ve Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Lâtif Aral Aliş'in verdiği bilgiler, küresel arenadaki savunma yarışını, teknoloji üzerinden yürüteceğimizi gösteriyor.
Tarihe yön veren iki temel unsur, savaş ve ekonomi ise her ikisi de zaten teknolojiye ihtiyaç duymuştur.
İlk 10 iddiasındaki Türkiye, Kalaşnikof'un karşısına Alişnikof koymak, Türk ile tüfeği buluşturmak zorundaydı ve şimdi endüstri, ileri teknolojisiyle bunu gerçekleştiriyor.
Burada benim dikkatimi çeken, Bursa'nın savunma sanayisinde, Ankara'dan daha fazla şans ve imkân sahibi olduğudur. Sonuçta otomotiv yan sanayi kümelenmesi vardır ve ortada otomotiv varsa, uzaya çıkacak, savunmayı geliştirecek her şeye sahipsiniz demektir.
Bugün Bursa raylı sistem ekipmanlarından İpek Böceği tramvayına, 3 bin 500 farklı otomobil parçasından kimyaya dek pek çok alanda parıltılı gelişim içindedir.
Ancak bu gelişim, temel strateji olmadan, sunacağı zenginliğin potansiyellerine erişemiyor. Uzay ve savunma, bunu sağlayabilir. Ülkenin her yerinde aynı sektörleri aynı düzeyde geliştirmek zorunda değiliz.
Bu fikir eski dünyaya aittir. Eğer Bursa kendi doğal kabiliyetleriyle uzayı ve savunmayı kapsayan alanlarda istidat gösterdi ise teşvikler ve kümelenmeler de bu yönde olmalıdır.
Strateji, ne yaptığınız kadar neyi yapmamanızı da tanımlar. Bursa belki de şu anda yaptığı pek çok işi terk etmek zorunda kalacağı yakın geleceği sorgulamalıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA