Üstada sormuşlar:
"Aşkla sevda arasındaki fark nedir?"
Üstat cevap vermiş:
"Aşk hevesin bitene kadar, sevda nefesin yetene kadar…"
İşte, Başbakan Erdoğan'ın millet sevdası da böyledir.

Başbakan açıklamasında, 52 kez 'Millet' 39 kez 'Demokrasi' 32 kez 'Hak' 20 kez 'Özgürlük' 38 kez 'Biz' demiş.
'Ben' kelimesi? 0.
Yazıyla 'sıfır…'
Daha hangi diktatörden bahsediyorsunuz siz?
Ama malum kafa aynı.
Pakette hiç mi iyi bir şey yoktu?
İnadına eleştiriyorlar.
Güzel şeyleri görmezler.
Vatandaşın hayrına olanı ise hiç istemezler.
Çünkü amaçları kötülük.
Başbakan 20 kez 'özgürlük' dese de...
32 kez 'hak' dese de...
Bakış değişmez.
Başbakan 52 kez 'millet' dedi.
Kudurdular.
Çünkü 'millet'ten nefret ediyorlar.
Bunlar nalıncı keserine benzer.
Hep kendilerine yontarlar.

Onlara göre millet 'bidon kafalı' ya da 'göbeğini kaşıyan adamdır.'
Dahası 'makarnacıdır…'
Millete demokrasi ne lazım…
Otursun köyünde; şehre bile inmesin.
Ter kokusunu yaymasın sokaklara…
Bu asil millete layık gördükleri muamele işte budur…
Vatandaş vergi ödesin, onlar kaçırsın.
Ve aslan sütüyle nostalji yapsınlar.
Sonra da Hazine'yi boşaltıp, arazileri işgal etsinler.

Hep aynıdırlar.
Atatürk'ün ismine sığınırlar…
Onu kullanarak ülkeyi talan ettiler.
Milyarları böyle lüplediler.
Darbeleri de onun adına yaptılar!

O kafalardan biridir millete 'bidon kafalı' diyerek hakaret eden.
Aynı kafa şimdi de Türklüğü istismara kalktı.
"Türk'üm demek, ayıp" diyerek...
Ardından:
"Çalışkanım…
Asla çalışkan olmayacaksın, yatacaksın aşağı; kömür, makarna ne verirlerse alıp idare edeceksin" sözleriyle fitnecilik yapıyor.

Yılmaz Özdil beyimiz AMK'nın Sözcü'süne bir mülakat vermiş…
"AKP'nin motoru durdu, yokuş aşağı gidiyor" diyor.
AK Parti üzerinden kitabının propagandasını yapıyor kerata.
Bir de hayalini seslendiriyor.
Medyaya ise 'dangoz' diyerek hakaret ediyor…

Dangoz, yani öküzün önde gideni, baş öküz, kalın kafalı, gözüne sokulanı anlamayan, buna rağmen halinden ve kendinden çok memnun olan kişi...
Yani hem halka hem de onun gözü, kulağı ve sesi olan medyaya 'Sen öküzsün' diyor.

Sözün özü, memleket meselesi bir sevdadır.
Kutsal bir sevda...
Milleti adam yerine koymak, Millete 'insan' muamelesi yapmak, Adnan Menderes'ten sonra Recep Tayyip Erdoğan'a nasip oldu.
Bu sevda rakı masalarında olmaz, ancak icraatla olur…

Önceki gün, Sözcü'nün atacağı manşeti tahmin etmiştim.
Yanılmadım:
"İşte Tayyip'in paketinin özeti.
Andımız kaldırıldı, türban ve çarşaf serbest bırakıldı. Gerisi boş."
Olimpiyatları alamayınca sevinenler, andımız kaldırılınca Türk olduklarını hatırladı.
Ne diyelim, Allah ıslah etsin…