Cumhuriyetin bekası için hepsine mektup yazdı.
'Beka…'
Yani devletin toprak bütünlüğünü, hukukunu ve anayasal düzenini iç ve dış tehditlere karşı korumak…
Demek ki vatan elden gitmiş!
Peki kim korumuş ülkemizin Beka'sını? 28 Şubat'ın malum takımı!
Ve emeklerinin karşılılığını da, kendilerini 'taltif' eden bir mektupla almışlar.
Yazan da alan da sağ olsun!

Mektubu dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak yazmış.
Beyler devletin bekasını kalemleriyle korumuş!
Kim miş bu vatanperverler?!
Tabii ki yayınlarıyla Necmettin Erbakan'ı Başbakanlıktan indiren leşkerler…
Başta Ertuğrul Özkök, Emin Çölaşan, Yılmaz Özdil, Fatih Çekirge ve diğerleri.

Özkasnak'ın mektubu ile ilgili belge
Akşam'da yayınlandı…
Ama gazete mektupların gönderildiği isimleri saklı tuttu…
Yarın öbür gün onlar da belli olur…
Darbenin sivil ayağına yönelik iddianamenin hazırlığı sürüyor.
Soruşturma savcısı süreçte etkin rol oynayan gazeteci, akademisyen ve sivil toplum örgütlerini de tek tek inceliyor.

'Postmodern Darbe'ye zemin hazırlayarak askerlerle işbirliği yapan gazetecilerin Genelkurmay ziyaretleri ve bağlantıları araştırılıyor.
Neyse…
Nasılsa yakında ak koyun kara koyun belli olacak.
Şimdilik bu kadar yeter.

Ülkemizdeki istikrarı bozmak için elinden geleni yapan malum medya, acaba bundan ders alır mı?
Sanmam…
Onlar arkasını dışarıdaki 'ağa babalarına' dayamış çünkü.

Hürriyet, Sözcü, Yurt, Sol, Özgür Gündem, Taraf, Aydınlık ve Cumhuriyet gibi gazetelerin iftira ve karalamalarına rağmen kamuoyu araştırmalarında AK Parti'nin oyu hâlâ % 51,5 çıkıyor.

CHP ise % 24,5'ü aşamıyor.
Bu yüzden adamlar kuduruyor.
Araştırmayı KONDA yaptı.
AK Parti 11 yıldır iktidarda…
Gezi zekalıların sokakları yakıp yıkmasına rağmen ne hikmetse oyları erimiyor, aksine artıyor!

Çünkü; AK Parti 2005 yılında Türk parasından altı sıfırı attı.
Paramız Euro'ya karşı istikrarını sürdürdü.
TOKİ 700.000'in üzerinde konut yaptı.
4 milyon kişi ev sahibi oldu.
22 bine yakın müteahhit iş buldu.
Dünya'nın her yerinde sosyal güvenlik teşkilatları iflas etmişken SGK insanımıza aksatmadan sağlık hizmeti veriyor.
Bu sevgi tesadüfi değilmiş.

Hadi bunu da geçelim ve tekrar Cem Uzan'ın açıklamalarına dönelim:
28 Şubat'çı Aydın Doğan
hâlâ vazgeçmiyor.
Cem Uzan'ın Taraf'taki açıklamalarını da yalanladı.
Fakat Uzan resti çekti:
"Yüreğin yetiyorsa, kendi TV'lerinin birinde canlı yayında, karşı karşıya gelelim."
Bakalım Doğan buna ne diyecek…

Uzan, sosyal medya aracılığıyla POAŞ ve 38 milyon dolarlık taleple ilgili söylediklerinin bire bir doğru olduğunu tekrarladı.
İşte 'darbeci' zihniyet…
Halk bu gerçeği gördüğü için AK Parti'den vazgeçmiyor işte…