Neler yaptıkları bilinse millet bunları inanın bir kaşık suda boğar.
Duyuyordum ama inanmıyordum.
Taa ki dostum C.'nin anlattıklarına kadar.
Duyunca ağzım açık kaldı…
Hem poliste hem de yargıda etkin olduğunu yayıp vurgun yapıyorlar.
Tabii sıradan kişilere değil, bir şekilde polise işi düşen büyük işadamları ve seçilmiş kişilere yanaşıyorlar.

Arkadaşım C. yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Bir kere gözaltına alındım. Bu kişileri bilmem de. Bunu duyan malum kesim hemen aracı gönderdi. 'Sen merak etme' dediler. Sonra gerisi geldi. Bu hizmetin karşılığını yüklü miktarda para ödeyerek verdim."

Akit yazarı Mehtap Yılmaz,
"Bir sürü İslami cemaat var!
Hangisinin bankası var?
Hangisinin istihbaratı var?
Hangisinin bu kadar basın yayın organı var?
Hangisinin HSYK'da, TSK'da, MİT'te, bürokrasinin en kilit noktalarında bu kadar adamı var?" diye yazmadı boşuna.
Adamlar bir denileni iki etmeyen kendilerine yakın memurların gücünü kullanıyor.
Malum çevrenin adını kullanan yığınla dolandırıcı piyasada cirit atıyor.

Bir ara Sözcü gazetesi için 'Cemaatindir' lafları çıkmıştı…
İnanmamıştım.
Ama şimdi fikrim değişti.
Çünkü 'Fitne'de sınır tanımayan 'Bavulcu' meğer bir ara 'Balyoz'cu Çetin Doğan'ın Maya dergisinde de çalışmış.
Aynı adam şimdi yeni adresinde ahkam kesiyor.

Malum çevreyi hedef alan Çetin Doğan'ın Maya dergisiyle 'Bavulcu'nun imzası yan yana nasıl geldi?
Derginin kadrosundaki ilginç isimlerle ne gibi bir bağı vardı?
Ergenekon sanığı Şener Eruygur,
Post-modern darbe sürecinde Anayasa Mahkemesi Başkanı olan Yekta Güngör Özden, 'Balyoz' ve 'Ergenekon' sanıklarının baş destekçisi Hüsamettin Cindoruk, Maya dergisinde yazılar yazdı.
Bir yanda Aksiyon dergisi, diğer yanda Aydın Doğan'ın Hürriyet'i, Taraf ve darbecilerin Maya dergisi…
Ne iştir arkadaş?

Kemal Kılıçdaroğlu ABD'de İstanbul adayının rüşvetçi Mustafa Sarıgül olduğunu açıkladı…
Sıra 'Kutsal İttifak'ta…
Malum seçimler yakın.
İttifaksız kazanmak mümkün değil.
Tek çare, tek yol bu…
Başbakan Erdoğan'ı ve AK Parti'yi zayıflatmak için her şeyin mubah olduğu, ilkesizliğin de zirve yaptığı bir süreç yaşıyoruz.
Kürtleri ve 'dershane' ayağıyla saldıran malum cepheyi içine alacak bir ittifak şart oldu.
Mart seçimlerinde ya AK Parti yenilecek,
Ya da kafayı yiyecekler...
Vatandaş dört bir yandan Başbakan Erdoğan'a yapılan saldırıları, iftiraları pür dikkat izliyor.
Göreceksiniz en doğru kararı halk verecektir.