7 Şubatyemedi, 17-25 Aralık bombasını patlattılar.
Eşzamanlı olarak montaj kasetler piyasaya çıktı…
Etkili olsun diye paralel medyada yalan ve iftira kampanyası başlattılar.
Amaç 30 Mart'ta Erdoğan'ı devirmekti.
Onca iftira ve karalama, Uzun Adam'ı yıkmak içindi.

19 Ocak'ta Adana'da MİT TIR'larına keyfi operasyon düzenlediler…
Paralel yargı ve jandarma, MİT'çileri Ceyhan gişelerinde tartakladı.
Bu rezalet, tüm büyükelçiler Çukurova'dayken yaşandı…
Amaçları infial yaratmak, Türkiye'nin başına çorap örmekti…
Kemal Kılıçdaroğlu Meclis'te uyduruk tapeleri okudu…
Yalanın sesi oldu.
Hem Paralelci hem de sağcı adayları partiye aldı.
Onlardan medet umdu…
30 Mart'ta beklenen olmadı. İhanet
çeteleri sarsıldı.
Ama yılmadılar…
Bu kez AK Parti'deki tuzluklar 'istifa' kozunu devreye soktu.
Paralel medya, kurgulanmış yalanları köpürttü.
Yeni hedef 10 Ağustos'taki Cumhurbaşkanlığı seçimiydi.
Paralel çete 30 Mart'ta kaybetti ama 10 Ağustos'u almak istiyordu.
CHP ve MHP birleşti…
'Çatı aday' olarak 'Ekmekçi Ekmel' piyasaya sürüldü.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın kim olacağına Pensilvanya, yani CIA karar verdi…
Bunu CHP'ye dikte ettiler.
AK Parti'yi dağıtmak istediler. 'Nifak' için çalıştılar.
Yeni yalanlar devreye girdi.
Malum medya 'palavra' rekoru kırdı.
Kürtler provoke edilmek istendi.
'Barış'a göz diktiler…
Kandan medet umdular…
Millet 10 Ağustos'u da kazanarak onlara iyi bir ders verdi…
İthal adayı değil, kendi adayını seçti.
Erdoğan'a karşı birleşen iki parti ve Cemaat kaybetti…
Milletin adamı Cumhurbaşkanı oldu…
Rezil oldular ama 9 canlı kediydiler.
17-25 Aralık yalanları ısıtılıp yeniden sofraya konuldu…
Yeni hedef 12 Ekim'deki HSYK seçimleriydi. Seferber oldular.
Paralel medya Pensilvanya'ya yakın listenin kazanması için çok çalıştı.
Hakim ve savcılar tehdit edildi.
'Elimizde kasetin' var dendi.
O tezgah da tutmadı.
Yine kaybettiler…
Kudurdular…
Barışı bozmak için bu kez sinsi planı devreye soktular…
Kobani bahanesiyle sokaklar yakıldı…
50'ye yakın insan öldü…
Hem de Yasin örneği gibi canice…
Sorumlusu BDP Başkanı Selahattin Demirtaş'tı.
Bu tezgah da ABD'de hazırlandı.
İç savaş çıksın istendi…
O da olmadı, çıkmadı iç savaş…
Aksine vandallara öfke yağdı.
Her yolu denediler…
Hedefte tek kişi vardı, Recep Tayyip Erdoğan…
Yani Reis, Yani Uzun Adam, Yani Cumhurbaşkanı…
Ama hepsi vız geldi tırıs gitti…
Şimdi bir saray-uçak muhabbetidir gidiyor.
Son demlerini yaşıyorlar…
Haziran seçimi yaklaşıyor…
Korkuları bundan.
CHP dağıldı.
Paralel örgüt 'kırmızı kitaba' girdi. Hürriyet, 6-7 Ekim'de sokak eylemlerinde ölenlerle ilgili provokatif haberlere hız verdi.
Sebep malum.
Ama nahır elden gitti, salakların haberi yok…