'İnsan avı', John Le Carré'ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan bir film.
Yarı Çeçen yarı Rus kökenli esrarengiz bir adam, gizlice Hamburg'a gider.
Kendini şehrin Müslüman mahallesinde sığınmacı olarak bulur.
Ve bir Türk ailenin misafiri olur.
Ancak eve ziyaretçi akını başlar.
Bu durum aileyi huzursuz eder.
Alman gizli servisinin lideri de olan biteni gizlice izler, sonra 'insan avı' başlar.

Yukarıda anlattığım gerilimi yüksek bir filmdi…
17-25 Aralık öncesi ve sonrasında yaşananlar keşke bir film olsaydı da o kadar insanın hayatı kararmasaydı.
Paralel çete kimlerin canını yakmadı ki…
Nicelerini iflas ettirdi…
İnsan kılıklı canavarlara isyan etmemek gerçekten mümkün değil…
Son 8 yılda yaşadıklarımız inanın Angola'da bile yaşanmadı.
Paralel polis, Paralel savcı ve Paralel medya el ele verip insanlara kumpas kurdu…
Ömür çaldılar ömür.
Emekli Albay Dursun Çiçek'in hayatı, Taraf gazetesinde yayınlanan 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' başlıklı belge ile karardı.
Uyduruk belge, Gülen hareketine yönelik 'komplo ve yıpratma planları'
olarak kamuoyuna sunuldu.
Dursun Çiçek'in zulmü böyle başladı…
İşinden ve özgürlüğünden oldu adam…
Anayasa Mahkemesi'nin 'uzun tutukluluk' gerekçesiyle özgürlüğüne kavuşan Albay Çiçek, Kumpası kuran polisler, sahte rapor hazırlayan bilirkişiler, yargıçlar, gizli tanıklar ve kumpası kuranların medyadaki uzantıları hakkında şikayetçi oldu.
Ama bu şikayet Çiçek'in ömründen giden yılları geri getirmeyecek ki…
17 Aralık öncesi açılan davaların çoğu fasafisoydu.
Maksat filmdeki gibi insan avlamaktı…
Bu tezgahla eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ 'örgüt lideri' olarak içeri atıldı ya…
Erdoğan'ın "Örgüt lideri olamaz"
sözüne rağmen Başbuğ'
un ömründen 22 ay çaldılar.
Paralelcilerin hedefindeki bir başka isim de avukat Murat Altındere ve ailesiydi.
İstediği parayı alamayan 'Paralal Çete', ağır bir kumpas kurdu.
Adamların anasından emdikleri süt burunlarından getirildi.
Avukat Altındere hukuka aykırı eylemleri yüzünden dönemin Adana savcısı M.D., Ö.Ş. (MİT TIR'larını da durdurmuştu) ile hakimler İ.Ö, İ.Y., R.A., P.P. ve dönemin Mersin savcısı M.Y. ile hakim A.A.'yı HSYK'ya şikayet etti.
Altındere, Mersin KOM Organize Büro'da görevli başkomiser, komiser yardımcısı ve şube müdürleri Ahmet O., Suat D., Cemil U. ile suçlara iştirak eden Paralelci polisler hakkında da resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, görevi kötüye kullanma, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, iftira ve suç uydurmadan savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Mağdurlar inşallah şikayetlerinden sonuç alır.
Çünkü Paralel yargı hala yerli yerinde. 'İnsan avı'nda canı acıyan çok oldu.