Okyanus medyası iki gündür, Gülen okullarına yapılan incelemeler yüzünden fırtına estiriyor.
Hükümete, Vali ve Emniyet Müdürü'ne, Gülen'in tutmaları saldırıp duruyor.
Ciyak ciyak bağırıyorlar.
Gözleri o kadar döndü ki…
Sonunda Pozantı'da şehit düşen iki polisimizi bile pis işlerine alet ettiler.
Saygısız alçaklar!
Okullarda rutin bir inceleme yapıldı.
Niye bu kadar zırladınız ki?
Korktukları bir şey mi vardı?
Merak ettik, bir inceleyelim dedik.
Ufak bir araştırma yaptık.
Meğer korktukları bir değil, çok şey varmış.

Mesele şu; Adana Valiliği, Gülen'in Burç Okulları ile Işık ve FEM dershanelerinde teknik, sağlık, vergi, itfaiye ve Milli Eğitim Yönetmeliği ile ilgili birim uzmanlarına bir inceleme başlattı.
Normalde rutin bir iş…
Ama adamlar çıldırdı.
Ne 28 Şubat'ı bıraktılar, ne de Pozantı'daki şehitlerimizi.
Bir PKK'ya methiye dizmedikleri kaldı.
Tepkinin sebebi ortada.
9 ayrı müdürlüğün elemanları yaptıkları incelemede, yığınla hukuksuzluk tespit etti…
Raporlar yakında çıkar. Ama onlar şimdiden, inceleme yapan memurlara 'Temiz rapor yazın' diye baskı kurmaya başladı.
'Dava ederiz' diye baskı yapıyorlar.
Belli ki usulsüzlük çok.

Gülen'in Adana'daki okul ve dershaneleri bugüne kadar hiç teftiş geçirmedi.
Çoğu kağıt üstünde incelenmiş gibi gösterildi.
Yetki hep kendilerinde olduğu için onlara karışan eden olmamış.
Kendi başlarına buyruktular.
Kimi binanın imar izni yoktu, kiminde çalışanlar sigortasızdı.
Vergi verip vermedikleri bile şüpheli.
Yangın merdivenleri şartnameye uygun değildi.
Mutfakları da kötüydü.
Şimdi bu eksiklikler uzmanlarca birer birer tespit edilmeye başlandı.
Kıyamet bundan koptu.
Eksikler giderilmezse okullara devlet el koyabilir.
Bazı okullarda yetkililere zorluk çıkarılması bundandı.

Yıllardır 'dokunulmayan' Burç Okulları, FEM ve IŞIK dershanelerinin teknik incelemeye alınması Gülen medyasının ana konusu oldu.
Gözleri döndü.
Ağızlarından çıkanı kulakları duymadı.
Kudurdular.
Okul ve dershanelerinde yapılan incelemeyi 'baskın' olarak nitelediler.
Siyasilerden hükümet aleyhine görüş aldılar.
Faturayı Hükümete kestiler.
Yetmedi.
Pozantı'da kahramanca şehit edilen İsa İpek ile Serdar Kazar adlı polislerimizi pislik damlayan kalemlerine malzeme yaptılar.
İki PKK'lının leşini seren polislerimizin aziz hatırasına saygısızlık yaptılar.

Şehit polis Serdar Kazar, kapıya kadar ulaşan yaralı PKK'lının el bombasının pimini çekmeye çalıştığını fark etti.
Tabancasındaki kurşunu biten kahraman polis Serdar Kazar, arkadaşlarını korumak için bedenini siper etti.
Son bir hamle ile teröristin üstüne atladı.
Pimi çekilmiş el bombasıyla kahramanca şehit oldu.
Tutmaların diline doladığı o iki polis 'aslanlar gibi' çatıştı.
FETÖ, bu kahramanların adını utanmadan pis işlerine alet etti.
Adana'daki okul denetimlerinin kanunlara uygun yapıldığını gördük.
Yalandan zırvalamasınlar.
Darısı diğer illerin başına.