Şampiyonlar Ligi'nde normal bir kura çeken Fenerbahçe dün gece iyi değildi... Sarı-lacivertli takım, 5 gol atmasına rağmen ortaya koyduğu oyun, yediği basit goller ve düşük temposu ile Şampiyonlar Ligi öncesi kafalarda soru işareti bırakıyor.
Milan, PSV ve Schalke... Üçü de kağıt üzerinde baktığımızda Fenerbahçe'den biraz daha iyi takımlar. Belki Milan daha da iyi. Ama Avrupa'da iki takım var ki diğerlerinden çok farklı. Eğer grubunuzda Chelsea ve Barcelona yoksa Fenerbahçe olarak her takımla kafa kafaya oynayabilirsiniz. Ama dün geceki futbolla asla... Dün geceki tempoyla ileri gitmeniz mümkün değil.
Anelka gol attı ama sadece o kadar. Küskün, mutsuz, arkadaşlarının coşkusuna fazla katılmıyor ya da katılmak istemiyor. Birçok kişi diyecek ki: "Anelka'nın yapısı böyle." Ben buna inanmıyorum.
Alex iddia ediyoruz dünyada son 50 yılın en güzel gollerinden birini attı. Hafta içi tüm Avrupa ve dünya, televizyonlardan onun golünü izleyecek. Top kendisindeyken Alex inanılmaz işler yapıyor. Ah bir de topsuz oyunu ve savunma yönü iyi olsa, Fenerbahçe'ye katkısı 5 kat artar.
Appiah ve Aurelio hücumu zorlamaya çalışıyorlar ama beceremiyorlar. Çok top kaybediyorlar ve yaratıcı değiller. Eğer Fenerbahçe'nin temposu düşükse bunda Aurelio ve Appiah'ın rolü çok büyük.
Dün gece Fenerbahçe, kanatları hiç mi hiç kullanamadı. Özellikle Ümit ve Serkan ne yaptılar, pek belli değil. Kelimenin tam anlamıyla son birkaç dakikaya kadar Fenerbahçe çok sıktı.
Şunu da unutmadan geçmeyelim. Yenen goller Fenerbahçe'ye yakışmıyor. Şampiyonlar Ligi'nde hiç kimse Volkan'ın yaptığı hatayı yapmaz. Serkan kovalamış, rakibini yakalamış, senin ne işin var be Volkan ileride. Niye terkettin kaleni? Bu çok basit bir kaleci hatası. 2. golde de öyle. Topun atılacağı yer belli ama Önder yanlış yere koşuyor. Bu ve benzeri hataları Şampiyonlar Ligi'nde yaparsınız averaj takımı olursunuz. Öyle hatalarla "Pardon" deme hakkınız yok.
Tuncay'ın bu takımda yer alması şart. Zira Tuncaysız bir Fenerbahçe sosu olmayan bir yemeğe benziyor. Onun dinamizmi, rakip defansı karıştırıcı özelliği ve temposu, yaptığı hatalara rağmen Fenerbahçe'de önemli hareketlilik getiriyor. İki maçtır bu hareketliliği özlüyoruz.
Hakem Bülent Demirlek için kolay maçtı. O da kolay maçı iyi yönetti. Özellikle son saniyelerde ofsayttaki Anelka'yı pasif olarak değerlendirip, Alex'in golünü geçerli saymaları doğru bir karardı.