Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGELSİZ EKONOMİ CEMALETTİN GÜRSOY

Maliye, engellinin soluğunu kesiyor

Maliye Bakanlığı özürlü yurttaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak ve ekonomilerine az da olsa katkı sağlamak için birçok düzenleme yaptı. Tekrar teşekkür ediyoruz. Ancak okurlarımızdan bize ulaşan şikâyetleri görünce ve gittiğim her toplantıda gözyaşlarına tanık olunca zor yaşamı daha da zorlaştıran Maliye'ye bu kez sitem ediyorum.
Neden mi? Sakatı sağlam görüyor da ondan.
Bunu ben söylemiyorum, canı yananlar söylüyor. Özellikle de çalışan özürlüler... Bir panelde Maliye tarafından mağdur edilen bir engelli kolumdan tutup sordu:
"Abi, önceki raporumda sakatlık oranım yüzde 50'ydi. Bu raporumla emeklilik için vergi dairesine gittim. Kurum 'Yeni bir rapor alacaksınız' diyerek beni hastaneye gönderdi. Binbir güçlükle yeni raporumu aldım. Ancak yüzde 50'lik oranımı 35'e düşürdüler. Şimdi yüzde 40'ı tutturamadığım için sakat sayılmıyorum. Konumum gereği sağlam da değilim. Peki ben neyim!!!"
Dertli arkadaşıma diyebileceğim şu: "Ne şehittir ne gazi, üç kuruş uğruna niyazi" olduğu kesin.
Çünkü, 1 Ekim 2008'de 5510 sayılı Yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren kolu, bacağı olmayan özürlü, bir gecede sapasağlam oluverdi!.. Yoook, Maliye benim tezime katılmıyorsa, şimdi anlatacağım konulara yanıt vermesini bekliyoruz.
2008'den önce işe başlayan özürlüye "vergi muafiyet belgesi" var da sonrasına neden yok?
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işe başlayanlar sağlam mıydı?
Vergide bir sakatlık mı yaptılar?
Günahları neydi de yasayla ikiye bölündüler? Size göre bu kişiler sahtekâr mı?
Kolu bacağı olmayan özürlüye verilen (% 40 ve üzeri) raporlarda tüm doktorlar dümenbaz mı?
Yüzde 40-70 aralığındaki rapor oranlarını hastayı bile görmeden bir çırpıda budamanızın mantığı ne?
Engellileri koruyan bunca yasaya rağmen özürlüyü cendereye sokmanızın nedeni "Ne kadar az para verirsem kârdır" mantığı mı? Ki, bana göre öyle!.. Yoksa emekli olmak isteyen yaklaşık 160 bin özürlü yüzde 40 barajının altında kalmazdı.
Tamam; anladık! Parayı veren düdüğü çalar... İyi de hastane ile Ankara arasında maraton koşan özürlünün düdüğü üfleyecek takadı yok.
Rapor peşinde takati kalmayan özürlünün sıkıntılarını çok kez yazdım. Çözüm için önerimi de yaptım. Tekrarlayayım.
"Hastanelerde her hafta toplanan sağlık kuruluna bir yetkili yollayın; rapor için heyete giren özürlünün engelini görsün. Onayı verip çileyi bitirsin.
Bu arada bugün, "ikili kıskaç" ta kalan özürlünün Maliye ayağını yazdık. Haftaya SGK...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA