Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Komşuları tanıyalım!

Tatilde dünyanın öbür ucuna gitmek şart değil. İstanbul çok albenili bir şehir, Boğaz da büyüleyici güzellikte... En pahalı yalının satılmasından yola çıkıp Yeniköy'deki komşuları kimlermiş, bakalım. İlk fırsatta da Boğaz vapuruyla önlerinden geçip keyif yapalım...

İlle de dünya para harcayıp kâinatın öbür ucuna gitmeye lüzum yok. Trafikte kaldığımızda, mecburiyetler arasında sıkıştığımızda anamızı ağlatan İstanbul aslında bir hazine. Bazen burada turist olmak büyük keyif; Sultanahmet'te dolanmak, Eminönü'nde turlamak, Kapalıçarşı'da kaybolmak... İnsanın her defasında başını döndüren, 'İyi ki bu şehirde yaşıyorum' diye şükrettirenlerden biri de Boğaz'da vapur turu. Böyle müstesna bir seyir keyfi, üstelik de bu paraya, şaka gibi. Hele baharda. Ömür uzatır!

DÜNYANIN EN PAHALI 10 EVİNDEN
Şu şartla: Yalıların fiyatlarıyla kafayı bozmayacaksınız! Katarlı işadamına satılan Yeniköy'deki o yalının satış bedeli olan 100 milyon Euro nasıl bir paradır diye kafa yormayacaksınız... Geçen hafta haberini okuduk: Yeniköy'deki Erbilgin Yalısı, 100 milyon Euro'ya Katarlı işadamı Abdülhadi Mana Ash Al Hajri'ye satılmıştı. Katar Emiri Al Sani'nin de kayınpederiydi bu bey amca. Türkiye'nin en pahalı yalısı olan bu ihtişamlı yapı, dünyanın en pahalı 10 evi arasında da sayılıyor, hatta dördüncü olduğu söyleniyordu. Yaklaşık 10 yıldır satıştaydı, kısmet bugüneymiş! Burası Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı olarak da biliniyor. II. Abdülhamid'in oğlu Burhaneddin Efendi için amcası Abdülaziz tarafından satın alınmış. Osmanlı Hanedanı'nın son elemanı Ertuğrul Osman Efendi'nin de babası olan Burhaneddin Efendi, I. Dünya Savaşı'ndan sonra İstanbul'dan ayrılıp New York'a yerleşmiş. Mısırlı Ahmed İhsan Bey'in almasıyla Mısırlılar Yalısı da deniyor buraya. Sonra da baraj, termik santral, havalimanı gibi büyük inşaat projelerini hayata geçiren Erbilgin ailesine geçiyor 80'lerin ortasında ve kapsamlı bir restorasyon geçiriyor. 64 odasıyla Boğaz'daki en büyük yalılardan biri (Sadece salonu 650 metrekare) ve de en uzun rıhtımlılardan (60 metre). Bir acayip konut anlayacağınız; fiyatıyla doğru orantılı hasletleri var!

AŞK-I MEMNU'DAN TANSU ÇİLLER'E...
Ev alma, komşu al demişler... Peki Katarlı işadamı biliyor mu, komşuları kim? Hem ona hem hepimize gelsin. İşte bu yalının komşuları, Boğaz Hakkında Her Şey (Saffet Emre Tonguç & Pat Yale, Boyut Yayınları) mihmandarlığında Yeniköy'ün diğer yalıları...

RECAİZADE MAHMUD EKREM YALISI:
Yeniköy'ün girişinde bulunan yalı, Servet-i Fünun dergisini de çıkaran, edebiyatın mühim isimlerinden Recaizade Mahmut Ekrem tarafından yaptırılmış. Yazarın II. Abdülhamid'e giden bir jurnal yüzünden buradan taşınmak zorunda kaldığı rivayet ediliyor.

FAİK BEY YALISI:
Pakize Hanım yalısı olarak da bilinen bu yapı, 19. yüzyılda Gümüşhane Valisi için inşa edilmiş. Balkondaki alınlıkta 'Ya Malik el Mülk' (Her şeyin sahibi Allah'dır) yazılı olan yalı Koray İnşaat'a ait.

AFİF AHMED PAŞA YALISI:
19. yüzyıl sonunda ünlü mimar Alexandre Vallaury (Pera Palas ve Osmanlı Bankası binasını da yapan isim kendisi) tarafından inşa edilmiş. Adını taşıdığı aileden, Pera Palas'ın eski sahibi Misbah Muhayyeş tarafından alınmış. Derken Uzan ailesinin olmuş. Şu anda Suzan Sabancı Dinçer'in. Magazin geçmişi de en güçlü yalılardan: Agatha Christie, Orient Ekspresi'nde Cinayet'i yazarken burada kalmış. Müjde Ar'lı ilk Aşk-ı Memnu burada çekilmiş. Bergüzar Korel'li Binbir Gece'nin son sezonundan da hatırlanabilir.

SELAHADDİN ADİL PAŞA YALISI:
Emirgan'daki Şerifler Yalısı'nın sahibi Mekke Şerifi Hüseyin'in oğlu Emir Zeyd'den almış burayı Selahaddin Adil Paşa. 80'lerdeyse ENKA'nın ortaklarından Gülçelik ailesine geçmiş mülkiyet.

TAHSİN UZER YALISI:
Burada daha önce Sağır Ahmed Bey Yalısı varmış. Onun yerine Tahsin Uzer tarafından yaptırılan bu yalının mimarı duayen bir isim: Sedad Hakkı Eldem. Sahipleriyse sırasıyla Kemal Ilıcak, Erol Aksoy ve Suzan Sabancı Dinçer.

DOKTOR HULUSİ BEHÇET YALISI:
Bulduğu Behçet hastalığına adını veren ordinaryüs profesör burada yaşamış. Bir adı da Çaycı İstepan olan yalı halihazırda sanayici Necati Aslan'a aitmiş.

RASİM FERİD TALAY YALISI:
Tansu Çiller'in yalısı burası. Ve eşi Özer Uçuran Çiller'in. Rasim Ferid Talay, Mustafa Kemal'le beraber Minber Gazetesi'ni çıkarmış. Yalıyı ondan alan armatör Şevket Manioğlu suikaste kurban gidince, miras konusunda anlaşmazlığa düşen iki kız kardeşten de 1981'de Çiller ailesi satın almış.

KÜLTÜR-SANAT VE DÜĞÜN DERNEK

BURHANETTİN SEZERAR YALISI:
Yalıya adını veren Sezerar, İTÜ Elektrik Mühendisliği Fakültesi'nde profesörlük yapan, Dolmabahçe Sarayı gibi çok sayıda binaya elektriği ilk getiren isim olarak bilinen biri. Vefatından sonra oğlu Faruk Sait Sezerar'a kalan yalıya gitmiş olabilirsiniz. Gazebo Cafe-Restaurant zira yıllardır kendisi.

KARA TODORİ PAŞA YALISI:
Burası Sarkis Balyan tarafından, Çırağan Sarayı'ndan kalan malzemelerle yapılmış 1871'de. Türkiye'deki ilk tıp okulunun yöneticisi olan Stefanos Todori'nin oğlu Alexandros Todori'ninmiş. Şimdiki sahibiyse Naciye Koçak.

SAİD HALİM PAŞA YALISI:
Abdülhalim Paşa burayı Aristarhis Ailesi'nden satın aldıktan sonra hem harap hem de istediği büyüklükte değil diye, Çanakkaleli mimar Petraki Adamanti'ye baştan sipariş vermiş. Öldüğünde oğullarından Said Halim, hisselerini alarak diğer sekiz kardeşi devre dışı bırakıp buranın tek sahibi olmuş. Önündeki heykelden dolayı Aslanlı Yalı da deniyor. Gitmiş olabilirsiniz çünkü 1995'teki yangından sonra restore edilen yalı yıllardır şık bir düğün dernek adresi.

FAİK BEY VE BEKİR BEY YALILARI:
Sara Sultan'ın ikiz kızları için İtalyan mimar Raimondo d'Aronco'ya yaptırılmış; İkiz Yalı da denirmiş o yüzden. Daha sonra iki ayrı bölüm halinde satılmış.

ALİ RIZA PAŞA YALISI:
Fransız bir aile tarafından 1870'lerin sonunda yaptırılan yalı, Fransa'da eğitim gören harita uzmanı Ali Rıza Paşa'ya satılmış. Vefatında kızına kalmış. Kızı İclal Ersin Karakaptan, Cumhuriyet döneminin ilk kadın ekonomi doktoruymuş.

AVUSTURYA KONSOLOSLUĞU / CEZAYİRLİYAN YALISI:
Şu an Avusturya Konsolosluğu olan bina eskiden Cezayirliyan Yalısı olarak anılırmış. Sultan II. Abdülhamid tarafından Avusturya Macaristan İmparatoru I. Franz-Joseph'e hediye edilmiş. O zamanlar (1800'lerin sonu) siyasi anlaşmaları sağlamlaştırmanın en garantili yolu, kıymetli bir gayrimenkul hediye etmekmiş. Yalı arada İngilizlere ve Almanlara ve en sonunda yine Avusturyalılara geçmiş. Şu anda konsolosluk ve kültür merkezi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA