Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Biten yılı algılamak

Biten yıl sizin için gerçekten 365 gün müydü? Yoksa daha uzun mu geldi? Ona göre iyi bir yıl geçirip geçirmediğinizi değerlendirebilirsiniz Bir yılı tamamladık ve yenisine başladık. Tamamladığımız yılın kaç ay, kaç gün, kaç saat olduğu takvimlerde hepimiz için aynı görünmekle birlikte, bu yıl bazılarımız için geçmek bilmedi, bazılarımız için çok çabuk bitti.
Bunun nedeni geçen ya da beklediğimiz zamanı yaşadıklarımız ve elde ettiklerimizle ölçmemiz.
Beğendiğimiz, hoşlandığımız bir kişiyle konuşurken, yararlandığımız ya da sevdiğimiz bir işle ilgilenirken zaman çabuk geçer.
Oysa sıkıcı bir işte çalışırken, biri ile görüşme yaparken gün bitmek bilmez. Aynı şekilde isteksiz gittiğimiz toplantının bitmesi için devamlı saatimize bakarız ve zamanın akmadığını düşünürüz. Biten yılın süresini algılarken elde ettiklerimizi, edemediklerimizi, yaşadıklarımızı düşünüyoruz. Eğer iş ve özel yaşamımızda isteklerimizin gerçekleştiğini düşünüyorsak, yaptığımız şeylerin sonuçlarını gördüğümüze ve sonuca ulaştığına inanıyorsak yıl bizim için hızla akıp gitmiş demektir. Ama aklımızdan geçenlerin çoğunu yapamadığımız, yapmaya çalıştıklarımızın sonuçlanmadığı, yaşamın isteğimiz gibi olmadığını düşündüğümüz yıl bitmek bilmeyen yıl olmuştur.
Kendimize ilişkin bazı özelllikler de yılların, günlerin hatta saniyelerin uzunluğunu belirler.
Hiç büyümeyeceğini düşündüğümüz çocuğumuzun evden ayrılma yaşı geldiğinde yılların nasıl hızla geçtiğini anlamaya çalışırız.
Diğer yandan evin içinde önemli bir hastalık olması günlerin yavaş aktığı kanısını doğurur.
Üzüntü, sıkıntı, depresyon zamanın yavaş akmasına, bir türlü geçmemesine neden olur. Yine kaygıyla beklediğimiz saatler bir türlü gelmek bilmez.
Bu nedenle üzüntülü ve kaygılı geçen bir yılı olduğundan uzun algılarız. Zamanın geçmediğine ilişkin algımız, sıkıntımızı daha çok arttırır.
Stresli geçen zaman bizi sabırsız yapar. Stres nedeniyle geçmeyen zamanı hızlandırmak için ani kararlar alıp, yanlış yapma olasılığımızı arttırırız. Her yanlış yeni kaygıları ve stresi getirir ve zamanın akışı iyice yavaşlar.

BEKLEME KLE GEÇMEZ
Bazen beklediğimiz şeyler vardır. Bir an önce onlara kavuşmaya çalışırız. Havaalanında ya da otogarda sevdiğiniz birini beklerken bir saat bize bir gün gibi gelir. Aynı kişi ile paylaştığınız zaman ise o kadar hızlı akar ki siz onu gerçek zamandan çok daha azmış gibi algılarsınız.
Geçmesini bekledikçe zaman geçmez, geçmesin dilediğiniz zaman ise kısaldıkça kısalır.
Tüm dikkatimizi zamanın geçmesine verdiğimizde süreyi daha uzun algılamaya başlarız.
Uykusuzluk ve alkol zamanı daha uzun algılamamıza ve ani kararlar vermemize neden olur.
İyi geçen zamanı uzatmak istesek de, zaman algısını oluşturan nöronal aktiviteler tam aksine zaman algısını hızlandırır.
Bir yıl daha bitiyor. Yılı nasıl geçirdiğimizi düşünüp, yenisi için hazırlanma zamanı geldi.
Her yeni yılı karşılarken birçok plan yapılır, dilekler dilenir.
Gelecek yıl için yaptığınız planların gerçekçi olup-olmadığını, ne kadarının gerçekleşeceğini, psikolojiniz, sağlığınız, seçimleriniz yılı nasıl geçireceğinizi belirleyecek. Herkese sağlıklı, mutlu ve kolayca akıp gitti diye algılayabilecekleri bir yeni yıl dilerim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA