Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Affetmeyi bilmek, affetmeyi öğrenmek

Son günlerde bir 'ego savaşları' lafıdır gidiyor. Ben her gün farklı insanların aşk öykülerini dinlerim. Sevgiyi tüketmenin en kestirme yolu, kendi nefsimize ya da bir başka deyişle egomuza yenilmektir. Affetmesini çok da beceremeyen bir toplumuz. Aslında affetmenin ne demek olduğunu da tam olarak ayırt edebilmiş değiliz. Bize zarar vermeye çalışan kötü niyetli bir insanla karşılaştığımızda hemen öfkeleniyoruz. Onu affettiğimizde, yaptıklarının onun yanına kâr kalacağını düşünüyoruz. İşte bu yüzden, bilinçaltı olumsuz olayları bir kenarda tutar. Bu bir savunma mekanizmasıdır. "Aman hatırlayayım, yoksa bir daha başıma aynısı gelebilir. Kendimi korumaya almalıyım," diye düşünür. Tam da bu, egomuzun bir oyunudur. Ego, sadece bilinçli zihnimizi endişe ve korkularla korumaya çalışmaz, aynı zamanda bilinçaltımıza da hükmedebilir. Bu sayede geçmişi bir türlü unutmak istemeyiz. Sürekli bilinçaltımızda onu tutmak, bizi garantiye alıyor zannederiz. Oysa bu doğru değildir. Kötü anıları tuttukça, onlara duyduğumuz öfke içimizde büyüyerek yerleşir. Bu kez artık herkese kolayca öfkelenen biri haline geliriz. Lüzumlu lüzumsuz herkese bunu yansıtırız. Ve karşımızdaki kişinin de egosunu kaşıdığımız için, onun da bize saldırıyla belki de benzer bir sertlikle cevap vermesine sebep oluruz. . Affetmek, o insanı yeniden hayatımıza alıp kötü davranmaya devam etmesine izin vermek demek değildir. Sınırlarımızı çizmeliyiz. Sınır çizmek, kendimize verdiğimiz değeri de yansıtır. Ama bu onu cezalandırmamız anlamına gelmemeli. Bunu ilahi adalete bırakıp kendi önümüze bakmalıyız.

GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ DÜŞÜNMEYİ BIRAKIN
Hayatımıza yeni güzelliklerin girmesini istiyorsak, eski ve kötü olayların duygusal yükünü sırtımızda taşımayalım. Size saldıran birisi olduğunda, tek yapmanız gereken şey, kendi merkezinizde sağlam ve şefkatle kalabilmenizdir. Yani duygusallaşarak savaşmaya başlamayın. Bunu yaptığınızda karşı taraf ya saldırmaya ara ara devam eder, ama her seferinde daha hafifleyecek ve birkaç sefer sonra tamamen bitirecektir ya da kendi içine kapanarak duygusal çalkantıya girer. Ama size bunu belli etmemeye çalışır. Onu kendi haline bırakabilir ve ilginizi yoğun olarak başka bir şeye yöneltebilirsiniz. Hatta onun yaptıklarını, kötü özelliklerini kimseye anlatmayın, yargılamayın. Lütfen sabırlı olun. Geçmişi ve geleceği düşünmeyi bırakıp şu an her ne yapıyorsanız, onu huzur hissiyle yapın. Gerisi kendiliğinden düzelecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA