* Fenerbahçe coşkulu bir futbolla Trabzonspor'u devirdi. Takımın Şükrü Saracoğlu'nda oynanan maçlarla deplasman arasındaki coşku farkını neye bağlıyorsunuz?
Bu 8 yıldır gelen bir özelliği Fenerbahçe'nin. Aslında her takımın (Barcelona ve bu yılki B.Dortmund hariç) deplasman puanları, kendi sahasında kazandığı puandan düşük olur. Ama Fenerbahçe'nin karnesine baktığımızda, arada gerçek bir uçurum var. İçeride topladığı puan 26, deplasmanda topladığı 13... Tabii ki taraftarın desteği önemli burada. Fark olur ama yarı yarıya fark da olmaması lazım. En azından 18'i 20'yi bulması lazım puan olarak. Bunun nedeni de biraz önce söylediğimiz coşkuyla ilgili. Tabii sadece coşkulu olmak maç kazandırmaz. O zaman tribündeki insanla da kazanırsın.
Fenerbahçe'nin özellikle deplasmandaki hücum oyunu kalitesini artırması lazım. Bu anlamda son 15 hafta çok önemli. Çünkü zor deplasmanları var. Oyun kalitesinin hücum anlamında daha artması lazım. Son 2 haftada kalelerinde 1 pozisyon gördüler. Bu önemli bir gelişme. Ama hücumda da üretkenliğin artması lazım şampiyonluk için.
ORTA ÜÇLÜ RAKİBİ ETKİSİZ KILDI
Fenerbahçe'nin üç orta saha oyuncusunun (Emre-Mehmet-Selçuk) çok koşması, pres yapması, hem takım savunmasını hem de takım hücumunu etkiledi. Bu maça kadar 41 gol atan ve pozisyon sıkıntısı yaşamayan Trabzon, etkisiz kaldı.
Aykut Kocaman, sürekli orta sahayı kalabalıklaştırırken, Şenol Güneş ikinci yarıya tek ön orta saha Selçuk'la başladı. Önünde de 5 forvet diyebileceğimiz oyuncuyla oynadı. Bu da oyunun kilitlenmesine ve Fenerbahçe'nin pozisyon vermemesine neden oldu.
