Fenerbahçe, özellikle Kadıköy'de ilk 20 dakikaların takımı oldu. O dakikalarda düne kadar gol de buluyordu. Ama dün 32'ye kadar gol gelmedi.
Amaç yine aynıydı: Önde baskı, rakibi sindirme. Pozisyon üretme dışında başarıyla uygulandı da... Birinci dakikada Lugano'nun duran topu dışında 32'deki gole kadar pozisyon bulamadı daha önceki maçlardan farklı olarak.
Ama 26 dakika boyunca da Kasımpaşa yarı sahayı bile geçmedi; geçemedi. Sadece karşıladı. İlk ceza sahasına girişleri de pozisyon oldu; Volkan ayağıyla çıkardı. Bu, Kasımpaşa'yı rakip yarı alana gitmek için biraz yüreklendirdi. Ama Alex faktörü vardı. Müthiş bir frikik golü attı. İştah, arzunun karşılığı futbol olmasa da, bu gol Fenerbahçe'nin devreyi önde kapamasını sağladı.
İkinci yarı, ilk yarı başlangıcının tersine arkada bekledi Fenerbahçe... Kasımpaşa'nın oynamasına müsaade edip çabuk çıkarak ikiyi bulmak istediler. Dia ile de bunu başardılar.

60'TA SANTRFOR ALEX
Çok uzun yıllardır 4-4-1-1 oynayan Fenerbahçe, Aykut Hoca'nın daha önce birkaç kez yaptığı gibi 60'tan sonra santrfora Alex'i koydu. Sağ çizgiye Niang, sola da Dia'nın yerine giren Özer geçti. Orta saha merkezde de üç kişi oynattı. Selçuk, Emre ve Mehmet Topuz üçlü oynadılar. Sonra Emre-Cristian değişikliğiyle yine merkezde üç kişi bıraktılar. Oyunun sonlarında birkaç yan topta yaşadıkları tehlikeler düşündürücü Fenerbahçe için... Geçen haftalara nazaran tempoları düşüktü dün gece... İnönü'deki Beşiktaş maçından sonra konsantrasyon ve fizik olarak hafif düşüş olduğu kesin. Bu da normal. Yine de Aykut Kocaman mutlaka bu tempoyu değerlendirecektir.
Kasımpaşa eksiklerine rağmen toparlanmış. Sezon sonuna kadar bu mücadelenin içinde olmak istiyorcasına oynadılar.
Halis Özkahya iyi maç yönetti. Penaltı pozisyonu doğru. Topun yönü değiştiği ve kol açık olduğu için penaltı doğru, ama sarı kart yanlış diye düşünüyorum. Volkan'ın penaltıyı kurtarması Fenerbahçe'yi ikinci yarı için rahatlatan faktördü.