BUGÜN Metin isimlerinin çoğu rahmetli Metin Oktay'dan kalmadır. Ben yetişmedim oyunculuğuna... Ama "Önce büyük insan, sonra büyük oyuncu idi" diyorlar: Allah, hepimize böyle anılmayı nasip etsin. Rahmetli, nur içinde yatsın.
Metin Oktay'dan başladık; G.Saray'dan devam edelim: İlk maç, bir hayal kırıklığı söz konusu. Ama bu, sezonun da böyle devam edeceği anlamına gelmez. Olimpiyat Stadı, konsantrasyonu zor bir ortam. Rakip de bu ligin en oturaklı, en organize takımlarından biri... Doka, Webo gibi iyi oyuncular da transfer etmişler. Bu tip takımlara karşı 1- 0 öne geçmek de bazen yetmez. Ancak ikinciyi bulursan maç tamamen lehine gelir. Çünkü asla oyun disiplininden taviz vermezler. Zaten fizik olarak Anadolu kulüplerini Dört Büyükler'den iyi gördüm.
G.Saray'ın ilk 20 dakikadaki baskılı oyunu gol getirmeyince biraz da şuursuzluk getirdi takıma... Üst üste iki pozisyon verdiler. Bu ihtarlara uyanamayınca üçüncüde golü yediler. İkinci yarıda oyuncu değişiklikleri ve oyuncuların pozisyonlarının değişmesi de işe yaramadı. En kritik anlarda ikinciyi yiyince maç da bitti.
Geçen yıl ligin en az gol atan takımlarından biri olan G.Saray'da (41 gol), sezonu bitiren üç forvetten ikisi (Baros-Kazım) yine takımda. Santrfor alınmaması baş ağrıtacak gibi gözüküyor. Sercan ve Elmander net santrforlar değiller. Önlerindeki Samsun maçını alıp güven yakalayacaklardır.
