Kemal Kılıçdaroğlu kurultay konuşmasında "Rakıcılara" kızınca...
"Bana çalışacak adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil" deyince...
Partiyi "Rakı masalarında Türkiye'yi kurtaranlardan temizleyeceğini" söyleyince...
Bayburtlu Şakir Ağa'nın hikâyesi aklımıza geldi.
Şakir Ağa her gece Çoruh nehrinin kıyısındaki meyhanede kafayı bulurmuş.
Sonra... Bir o yana, bir bu yana...
Yalpalayarak evin yolunu tuttururmuş.
Bir gece... Şakir Ağa'nın eve gelmesi gecikince...
Karısı telâşlanmış... Oğluna seslenmiş:
-Oğul... Hele bi ayaklan...
Dışarı çıh, etrafa bah... Efendi baban bi yere düşüp kalmış olmasın. Oğlu dışarı çıkmış... Ve annesine seslenmiş:
-Geliir ana, babam geliir. -Oğul... Ben pencereden bakirem ama göremirem...
Efendi baban hangi taraftan geliir?.. Sağdan mı, soldan mı?
-Ana... Babam her iki yandan birden geliir... Bir sağa yalpaliir, bir sola yalpaliir...
Devamlı Z harfi çiziir.
CHP'ninki de o hesap...
Kimi rakıyı fazla kaçırıyor.
Kimi partiyi sağa çekmek istiyor.
Kimi de direksiyonu sola kırıyor.