Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Bu yazıyı neden yazdık?

Geçen hafta... 2 Aralık, Çarşamba sabahı... Ankara'dan Diyarbakır'a uçuyorduk... Uçakta, soldaki ilk sırada... Üç kişi oturuyordu:
Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin ve Selin Sayek Böke.
Biz üçüncü sıradaydık.
Beşinci sırada oturan bir kadın yolcu... "Kılıçdaroğlu'na hoş geldiniz diyeceğim" diyerek yerinden kalktı.
Gitti... Kendini tanıttı... CHP Genel Başkanı'nın elini sıktı ve döndü, yerine oturdu.
Bir süre sonra... Arkalardan iki yolcu daha... Bir anne ile kızı... Uçağın önüne doğru yürüdüler.
Kılıçdaroğlu'na "Sizinle resim çektirmek istiyoruz" dediler.
Gürsel Tekin ile Selin Sayek Böke "Yerlerini" bu anne ile kızına verdiler.
Resim çekildi.
Anne ve kızı Gürsel Tekin'le ve Selin Sayek Böke'yle de resim çektirdiler.
Uçakta "Buna benzer sahneler" tekrarlanınca...
Gürsel Tekin yanımıza geldi... "Görüyorsunuz" dedi:
- (Bölgede... Diyarbakır'da) Oyumuz yok ama... Havamız var.
"Görüyoruz" dedik ve gülüştük.
İçimizden... "Keşke" diye geçirdik:
- Keşke oyunuz da olsa.
Ama bu "Düşüncemizi, dileğimizi" yüksek sesle söylemedik.
O kalabalıkta söyleyemezdik.
Ve "Bu yazıyı yazmaya" karar verdik.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA