Cumartesi günü AK Parti'nin 4. Olağan İzmir İl Kongresi'ni, objektif bir bakışla izledik.
Dün yazılı ve görsel medyada, Başbakan Erdoğan'ın dikkat çekici İzmir konuşmasının tüm detayları yer aldı. Bu yazıda, bu nedenle sadece ilginç olabilecek bazı gözlemlerimi paylaşacağım.
Binlerce insanın doldurduğu, bir bölümünün de dışarıda kaldığı İzmir Halkapınar Spor Salonu'nda, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan'a, izleyenlerin gösterdiği büyük ilgi ve sevgi gösterisi görülmeye değerdi. AK Parti İzmir İl Kongresi, Başbakan'ın katılımıyla başlamadan önce; parti tabanını, yani salonu dolduran insanları yakından dikkatle izledik.

MERKEZ PARTİSİ KİMLİĞİ
AK Parti'nin renkli, toplumun her kesiminden insanın bulunduğu; gecekondusundan gelenin de, şehrin en lüks semtinde yaşayanın da, salonda bütünlüklü şekilde yerini aldığı İzmir İl Kongresi, partinin artık tamamen bir 'merkez partisi' olduğunu gösteriyordu.
İzmir siyasetini, yıllardır mesafeli bir yerden, saygılı bir üslup ile izleme derdinde bir gazeteci olarak, siyasi partilerin geleneksel tabanlarını, belli ölçüde tanıdığımı vurgulayabilirim.
Dikkatimi çeken en önemli noktalardan biri; 2000'li yıllarında başında, DSP, CHP, ANAP, DYP tabanında görülen bazı insanlara, AK Parti İzmir İl Kongresi'nde bu kez çok sık rastlamaktı.
Bu da AK Parti'nin, dinamik tabanında, giderek birbirinden farklı görüşleri temsil eden insanların daha yoğun birlikte yer aldığının göstergesi. Bu kongreden iyi anlaşılması gereken; partinin 'merkez'de yoğunlaşma stratejisinin, İzmir'de de başarıyla hayata geçişidir.
AK Parti'yi, özellikle gündelik politik çekişmeler dışında değerlendirdiğimizde; partinin birbirinden farklı siyasi eğilimleri, aynı hedefler doğrultusunda birleştirdiğini, belki de belli ölçüde 'kısa vadeli siyasetten ve ideolojiden arındırarak', özellikle 'refah, büyüme ve güçlü liderlik odaklı', kendi bünyesinde bir 'koalisyon' oluşturduğunu söylemek mümkün.
Kadınların, gençlerin, yoğun ve eşit oranda, ama etkin temsil edildiğini izlediğimiz; hem varoşların etkisini hem de şehirlileşme ve modernlik izlerini taşıyan; bir dönem 'kenarda kalmış hissini' çoktan aşmış, kendisine güvenli bir kitleyi, coşku içinde salona taşıyan AK Parti tablosu; İzmir açısından da, tabandan başlayan siyasal eğilimlerin, yeni noktalara evrildiğini gösteriyor.
Bu ülkede 'merkez partisi' olabilmenin temel kriteri, geniş bir seçmen tabanına yayılma ile eşit. İl Kongresi'nde gözlemlediğimiz de; AK Parti'nin artık İzmir'de çok sayıda eğilimi bir araya getirme derdinde, daha geniş seçmen tabanına yayılmaya yönelik yansımasıdır.

RENKLİ GÖRÜNTÜLER
Kongreden anlaşılan, geçtiğimiz genel seçimde İzmir'de oylarını yüzde 37'ye yükselten AK Parti'nin, daha geniş seçmen tabanına yayılma çabasını, çok ciddi sürdüreceğidir.
Güvenilir bir kişiliği olan, nitelik çıtası yüksek, uzlaşmacı, demokrat bir üsluba sahip Ömer Cihat Akay'ı, renkli görüntüler eşliğinde yeniden il başkanlığına getiren, Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının damga vurduğu AK Parti İzmir İl Kongresi; önümüzdeki aylarda İzmir siyasetinin, keskin virajlara gebe olduğunun; siyasi rekabetin, siyasal tabana yansıyacak şekilde, çok çetin geçeceğinin net ifadesi. İzmir, yeni, farklı bir sürecin, dikkat çekici başlangıcında ve belki de içindedir. Bu tabloyu, siyaseten çok iyi okumak gerekir.