BEŞİKTAŞ ve Bursaspor oyun kurgusu itibariyle birbirine çok benzeyen iki takım. Her iki teknik adamın da birinci önceliği oyunu biraz geride kurup orta sahayı dinamik tutmak istemeleri. Gol bulmayı daha çok hızlı çıkışlar, duran toplara bağlamış ve tek forvetin arkasında kurgulanmış sistemleriyle iki takım arasındaki mücadelenin dengeli olacağı belliydi. Carvalhal'ın sürpriz sayılabilecek tercihleri içinde ilk goller bireysel hatalardan geldi. Necip hataya zorladı Basser'in yokluğunda Hakan hatayı yaptı, ardından Almeida'nın golü geldi. Bursa'nın Batalla ile bulduğu beraberlik golü de Fernandes'in kaptırdığı toptan sonra geldi. Bursa'nın Turgay'yla 8'de kaçırdığı gol oyunun seyrini değiştirdi. O gol olsa farklı olabilirdi. Ayrıca Carson'un Veli'nin şutu, Fernandes'in kafasında yaptığı kurtarışları da unutmamak gerek.
İlk yarı Beşiktaş'ın en iyisi Necip ve Fernandes'di. Ernst'in 60 metre geriden attığı uzun topu Bursa defansın izlemesi ve ardından Edu'nun golü defansın için tam bir trajediydi. Bu topu izlemekle yetinen Bursa defansının kendini gözden geçirmesinde fayda var.

BURSA'NIN GOLCÜSÜ YOK
İkinci yarı Bursa risk aldı. Topu rakip alana yıkmayı başardı. Ancak Bursa'nın daha etkili ve agresif olması bir fayda sağlamadı. Çünkü ilk yarıda göründüğü gibi Bursa'nın son vuruş sorunu var. Bu yüzden çok pozisyon üretmesi golcüsü olmayan bir takım için etkili bir çözüm değil. İyi futbol oynaması, ikinci yarı rakibini sıkıştırması bu anlamda Bursa'ya bir şey kazandırmadı. İyi futbolun sonucunu sahada alamadı. İkinci yarı rakibin üzerine gelmesini bekleyen siyah-beyazlı takım istediği ve kendini rahatlatacak golü Mustafa'ya bulması da gecenin finaliydi. Beşiktaş oynadığı futbolla değil ancak akıl ve stratejisiyle önemli bir maçı kazanmasını bildi.