Tempo ve baskı arttığı sürece de maçlar içerisinde yapılan bireysel hatalar da artıyor. Dünkü maçta hakemin, Trabzon kalecisi Sylva'nın ve Galatasaraylı Yaser'in hataları maça damgasını vurdu ve skoru değiştiren etkenler oldu. Bu tür yüksek tempolu maçlarda dengeleri değiştirecek etkenler bu maçta tüm örnekleriyle vardı. Galatasaray oyuncu ve sistem tercihini Lincoln'süz kullandı. Buradaki amaç Trabzonspor'un etkili ve koşan orta sahasına aynı ölçüde cevap verecek oyuncularla dengeyi sağlamaktı. Ve bu bölgede de başarılı oldu. Öndeki iki forvet düşüncesi de hem Trabzonspor'un defansının çok öne çıkmasına engel oldu hem de Ümit'in desteğiyle Baros'un daha etki li olmasını sağladı. Yaser'in yaptığı affedilmez hata olmasa bu düşünce istediğini alacaktı. Galatasaray takımı özellikle ikinci yarıda 10 kişi kalana kadar oyunun dengesini istediği gibi yönlendirdi. Defansında birçok eksik olmasına ve yeni oyuncularla yeni bir düzende oynamasına rağmen ikinci yarı Trabzonspor'a hiç pozisyon vermedi.

ALANZİNHO DÜŞÜNCE!
Bu da elbette defansın organizasyonu kadar önlerinde oynayan Barış, Ayhan ve Mehmet üçlüsünün müthiş mücadeleleri ve Arda ile Ayhan'ın üstün top kullanma yetenekleri sayesinde oldu. Galatasaray takımı çok sık ve zorluk derecesi yüksek maçlar oynamasına, eksikleri olmasına rağmen bu sonucu bu oyundan sonra bir kayıp olarak görecek. Böyle düşünmekte de sonuna kadar haklı.
Trabzon açısından golle başladığı bu maç en azından kötü olmayan bir neticeyle bitti. Bordo mavililer açısından bu maçta oyunun ilk yarısı, ikinci yarısına oranla çok daha iyiydi. Bunda Alanzinho'nun ilk yarıda daha diri ve oyunun içinde olmasının etkisi vardı. Fakat ikinci yarıda Brezilyalı oyuncu düşüşe geçince Trabzonspor oyundaki insiyatifini rakibine kaptırdı. İlk yarıda hakemin gol öncesi Alanzinho'ya yapılan faulü vermemesi ve pozisyonun devamında yenilen gol Trabzon adına bir talihsizlikti. Diğer talihsizlik ise kaleci Sylva'nın ikinci goldeki bireysel hatasıydı. Trabzon bu sonuçla kazanamasa bile en azından yarışın içerisinde kaldı. Galatasaray da elbette 10 kişi kalarak, daha sonra da beraberliğe razı olarak önemli bir avantajı kaybetti.