Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ALİ GÜLTİKEN

Başlanılan işi bitirmek...

Beşiktaş seçimlerinin akabinde Sayın Erdoğan Demirören'in bir takım açıklamaları oldu. Açıklamaların içeriğine geçmeden önce Erdoğan Demirören'in bu kadar çok ortada olmasını sorgulamak gerekiyor. Yıllardan beri futbolun içerisindeyiz. Bu sürede Türkiye'deki birçok kulüp başkanını ve yönetim şekillerini gözlemledik. Bugün de bu süreçleri yaşamaya devam ediyoruz. Uzun bir süredir Fenerbahçe Başkanlığı yapan Aziz Yıldırım'ın eşini, Galatasaray Başkanı Adnan Polat'ın b a b a s ı n ı , Trabzonspor Başkanı Sadri Şener'in çocuklarını bugüne kadar futbol gündeminin içerisinde görmedik. Erdoğan Demirören'in, bu bakış açısını değerlendirmesi gerekiyor. Çünkü bu kadar gündemde olmak; başkanlık yapan oğluna zarar veriyor. Çok daha ötesi, oğlunu yetersiz gösterip, ortada bir zafiyet varmış ve bunu kendi çabasıyla kapatmak istiyormuş gibi bir görüntü yaratıyor.

HATALAR TESADÜF MÜ?
Yaptığı açıklamalarda ise, enteresan söylemler var. Bunlardan bir tanesi, 'herkesin hata yapabileceği ve öğrenmenin zamanının olmadığı' yönünde... Bu, insanların genel yaşamları içerisinde kabul edilebilecek bir şey gibi düşünülebilir. Fakat Beşiktaş Başkanlığı'nı ve yöneticiliğini yapan bir insan için kabul edilir bir durum değil... Hata bir defa yapılır ve bundan ders alınarak bir daha tekrar edilmez. Ama aynı hatalar tekrarlanırsa, işte o zaman kasten ve organize yapılıyormuş düşüncesine yol açar. Bu da artık hata olmaktan çıkar. Ki; insanlar camialarını, çok daha iyi yerlere götürebilmek için bu görevlere gelirler. Sayın Yıldırım Demirören'in Beşiktaş Başkanlığı görevine geldiği 2004 gelirleriyle şu andaki gelirleri arasında bir fark yok. Fakat bu sürede dünyada ilk 20'de yer alan tüm kulüpler, gelirlerini en az yüzde 40 ile yüzde 80 arasında büyütmüşler. Beşiktaş ise bu süreçte yalnızca borçlarını artırmış. Borç yükü, en az sekiz misli yükselmiş. Aynı süreçte, Demirören'in şirketlerine baktığımızda ise büyümeye devam ederek, gelişimini sürdürdüklerini görüyoruz. Hataların aile şirketinde değil de sürekli Beşiktaş Kulübü'nde yapılmasını çok da tesadüf olarak görmek mümkün değil...

NEDEN YALNIZ TARAFTAR?
Erdoğan Demirören'den yapılan bir başka açıklama da Beşiktaş taraftarının gösterdiği tepkiyle ilgili... Bu konudan rahatsızmış gibi bir ifade kullanmasına rağmen, seçim sürecinde gösterdikleri irade farklı şeyleri yansıtıyor. Bugüne kadar başkana küfür edenler ve ibra etmeyenler yeni yönetim kurulundalar. Hatta başkanı eleştiren, gözünü bantlayıp resmini yayınlayanlar, seçim sürecinde sürekli onunla beraber oldular. Başkan ve babası, bu süreçte bunlardan rahatsız olmama genişliğine sahipken, neden bir tek tepki gösteren taraftardan rahatsız oluyor, bunu açıklayabilirse herkes için daha tatminkar olabilir.
Açıklamanın bir bölümünde de, 'Beşiktaş'ın yola çıkacak parası yoksa, para vererek kötü mü yaptığını, sürekli verdikleri paranın gündeme geldiğini, paralarını bir gün alacaklarını ve kimsenin kimseye günahını vermeyeceğini' söylüyor. Sayın Erdoğan Demirören iyi bilmeli ki; Beşiktaş Kulübü Başkanı'nı, parasını Beşiktaş'a versin ve kulübü borçlandırsın diye seçmedi. Seçilirken ondan para da istemedi. Beşiktaş Başkanı'ndan beklenen, Beşiktaş'ın kaynaklarını doğru kullanıp, gelirlerini artırmak, hem mali hem de kulüp itibarını yükselterek sportif açıdan da başarıyı yakalaması. Ama bugüne kadar uygulanan yönetim şekliyle, Beşiktaş'ın geldiği nokta ortada... Ayrıca bu kulüp, hiçbir zaman deplasmana gidemeyecek kadar parasız kalmadı. Öyle ki bugün özel uçak dışında seyahate bile çıkılmıyor. Bu söylem, yalnızca ucuz bir 'ajitasyon' olarak kabul edilebilir. Ayrıca Beşiktaş camiası, bu parayı hiçbir zaman sorun etmedi. Bunu ortaya atan, "Buraya talip olmak isteyen önce paramı versin" diyen ve bu işi ucuzlatan Beşiktaş Başkanı'dır. Aslında çok da rahatsız olmanıza gerek yok. Önümüzdeki yıldan itibaren artacak yayın ihalesi gelirleriyle bir iki yıl içerisinde koyduğunuz parayı alırsınız, kimsenin kabul etmeyeceği günahınızı vermenize de gerek kalmaz!

CAMİA DA YARIM BIRAKMAZ
Aslında ifadelerden en çarpıcı olanı, Sayın Erdoğan Demirören'in ailesi adına söylediği; "Biz başladığımız işi yarım bırakmayız" cümlesi... Burada başlanılan şeyin ne olduğunu çok daha açık ifade etmesini bekleriz. Beşiktaş yönetimleri üç senede bir gelir, üç sene sonunda da tekrar seçimle giderler. Başlangıç ve bitiş süreçleri bellidir. Kullanmış olduğu ifadenin içeriği başka anlamları da çağrıştırabilir. O yüzden bu tür kelimeleri biraz daha özenle kullanmasında yarar var.
Umuyoruz ki; 'başlanılan iş' diye ifade edilen şeyin içinde, 'kulübü borçlandırıp, sonrasında daha da borçlandırıp, bugüne kadar gündemde tutulan alacaklar karşılığı kongre iradesine ipotek koyma politikası' yoktur. Yıllardan beri bu camianın içerisinde olan ve yaşayan birisi olarak benim de edindiğim tecrübe şunu söylüyor: Hiç kimsenin de şüphesi olmasın; Beşiktaş camiası da başladığı hiçbir işi yarım bırakmaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA