Bu sezonun başından itibaren Beşiktaş'ta Mustafa Hoca ile ilgili genel bir mutsuzluk görüntüsü hakim... Bugüne kadar devam eden sürece ve tartışmalara baktığımızda sürekli olarak hocanın gideceği veya gönderileceği gibi söylemler kamuoyunun gündeminde yer alıyor. Bunun arkasında yatan temel neden, geçen sezonun bitimiyle beraber hocanın yaptığı "Bırakıyorum" açıklaması. Bir anda yapılan bu açıklama, camiayı zon durumda bırakırken, sanki Mustafa Hoca Beşiktaş'ın üstündeymiş gibi bir görüntünün sergilenmesine yol açtı. Bu belki o dönem içerisinde istenmeden de olsa yönetim tarafından bu davranış şekli yutulmak zorunda kaldı. Fakat devam eden süreçte yapılan büyük transfer yanlışları ve Beşiktaş tarihinin en büyük transfer harcamaları karşısında takımın geldiği nokta, doğal olarak bu hesabın birilerine kesilmesi durumunu ortaya çıkardı. Geçen sezon herşeyin sorumlusu konumunda şampiyonluğu da sahiplenen en büyük isim Mustafa Hoca'ydı. Eğer böyle bir bakış açısıyla değerlendirilirse bugünkü başarısızlığın da en büyük sorumlusu olarak Mustafa Hoca hedefe konmuş durumda.
Başkan ve yönetim kurulunun yanı sıra camianın belli bir kesimi de olaya bu şekilde bakıyor. Bundan dolayı Mustafa Hoca ile yolların ayrılması konusu çok açık olmasa da camia içerisinde sıkça konuşuluyor. İş buraya geldiğinde farklı bir durum ortaya çıkıyor. Çünkü Mustafa Hoca, Yıldırım Demirören'in geçmişte çalıştığı hocalardan farklı bir konuma sahip... Spor medyası ve kamuoyunda etkili bir gücü var. Bugüne kadar yapılan genel hamlelere baktığımızda yumuşak bir geçişle hocayla yolları ayırma çareleri aranıyor. Öncelikle Milli Takım ile ilgili bir olasılık yaratılma düşüncesi hakim oldu. Başkanın televizyonda yaptığı bir açıklamada Mustafa Hoca'nın Milli Takım'da görev alması ve sezon sonunda Beşiktaş'tan ayrılmasına "Hayır" demeyeceği yönünde bir açıklaması yer aldı. Bu konu bir süre gündemde de tutuldu. Fakat Türkiye Futbol Federasyonu'nun verdiği Hiddink kararıyla bu tartışmaya nokta kondu.
SAĞLIK MI, SONUÇ MU?
Şimdi ise sağlık sorunlarıyla ilgili konular tartışılıp konuşuluyor. Mustafa Hoca sağlığıyla ilgili bir problem olmadığını ve göreve devam edebileceğini net bir şekilde söylemesine rağmen bugüne kadar yönetimin de yaptığı sözlü açıklamalar bu süreci durdurmaya yetmedi. Çünkü bugün ortada Beşiktaş adına çok net bir gerçek var. Beşiktaş sezona başladığı hedeflerin şampiyonluk dışında hepsini kaybetmiş durumda...
Şampiyonluk hedefine de bu haftaki G.Saray maçıyla ya devam edecek ya da bu hedefin de dışında kalacak. İşte herkesin kafasının arkasındaki konu bu... Kimse ummuyor ama Beşiktaş böyle bir durumla karşı karşıya kalırsa yönetimin Mustafa Hoca'nın arkasında durabilme gücü zayıflayacak. Özellikle de başkanın camia içerisindeki desteksizliğini ve kendisine yöneltilen tepkilerin dinmemiş olduğunu düşünürsek bu durum farklı bir hale geliyor. Gündemi değiştirmek ve gelecek sezona dönük yeni bir hedef ve ümit yaratabilmek adına bu dönemde yapabileceği tek hamle, teknik direktör değişimi olarak ortaya çıkabilir.
Tüm bu sonuçlar da G.Saray maçını hem hoca hem Beşiktaş hem de yönetim adına önemli bir noktaya taşıyor. Denizli de bu durumun farkında... Söylemlerini şampiyonluğu kazanma hedefinden bu ligin belirleyicisi olma noktasına çevirmiş olması, gelinen durumu ifade ediyor.
