Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kıvanç'ın yumurta şovu

Artık 'Piloş' dediğimde kimden söz ettiğimi biliyorsunuz. Televizyon karşısına keyif için kurulan ama değme televizyon eleştirmenine taş çıkartan bir titizlik ve seçicilikle izleme yapıp notlar alan sevgili Deniz Pulaş'tan tabii ki...
Deniz, not defterine düşürdüklerini yine bizimle paylaşmış. Yine içinde önemli tespitler var:
"Tozlu Yollar hayırlı olsun... Yeni dizilere hiç bulaşmasam diyorum ama artık daha bir araştırmacı izlemedeyim. Kızımı uyuttum. Bir de baktım ki dizi bitmiş. İki zap, bir daha atv; aaa, dizi yeniden başlıyor. Fena olmuyor da, ayıp bir yerde... Zaten izlemiş olanlara "Başka kanala geçin" deniyor. Alternatif sunulmuyor. Siz daha önce yazmıştınız bununla ilgili...
Ayrıca kaçıranlar, ilkinde anlamayanlar ve yeniden izlemek isteyenler için iyi bile oluyordur...
Evin babası, Feraye diye birine hitap ettiği anda "Aaa, Bitmeyen Şarkı dizisinde de bir Feraye vardı. Bergüzar Korel'in adı idi. Babamız, Feraye adına alışık yani" dedim... Sonra şu açıdan baktım ki aynı oyunculuk...
Aynı ya da benzer rol olunca büyük ustalara dil uzatmak haddimiz değil elbet. Ama iş, genç oyunculara gelince "Aynı bakıyor, aynı yürüyor" demekte sakınca görmüyorlar..
Genç oyuncuların en helal olanına gelecek olursam... Eminim siz de fark ettiniz; Cemre ile Kuzey, fırının mutfak yerinde sohbet ederken, Kıvanç Tatlıtuğ 20 tane, belki daha çok yumurta kırmıştı...
O sırada gözleri Cemre'de ama tek eliyle hiç bakmadan, içine hiç kabuk düşürmeden öyle ustalıkla kırdı ki o yumurtaları....
Eminim rolün hakkını vermek için evde omlet antrenmanları yapmıştır, öyle işine aşık bir çocuk.
Çocuk demişken; anne olunca anlamış olmalıyım, Yemekteyiz'e bakayım diye beklerken, Beni Unutma dizisiyle karşılaştım. Dizide 3 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir küçük kız vardı. Yanında kim olduğunu anlamadığım bir hanım bulunuyordu. "Baban gelecek" filan diyordu yanılmıyosam.. Ama çocuk o sırada o minik sehpada tükenmez kalemle resim yapıyordu. Oyalansın diye eline verilmiş belli ki... Yazık dedim, kimse anne olmadığı için düşünemediler. O çocuk, o kalemle yaralanabilirdi. Prodüksiyon pastel boya alıp verememiş mi dedim. Seyirci kafası işte. Günlük dizi için kim bu kadar kafa yorar? Zaman yok, tesis yetersiz..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA