Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Mısır'da dizi devrimi

Artık Abir Zaki ismi bu köşenin okurlarına hiç yabancı gelmiyor. Kendisi köşemizin 'fahri ortadoğu temsilcisi'. Şair, yazar ve gazeteci dostum Abir Zaki, bir kez daha 'özel haberiyle' huzurlarınızda:
"Bu yıl ilk defa Ramazan ayında birkaç Mısır yapımı dizi izledim ve ilk defa konu ve yapım açısından kendilerini aşmış ve gerçekten kaliteli diziler ortaya çıkarttıklarını gördüm.
Onca dizi arasında (Ramazan ayı Arap kanallarında dizilerin savaştığı aydır, yani en önemli dizi sezonudur) izlediğim üç dizinin konusu bayağı cüretkârdı.
Küçük Gelinler dizisinde konu; kız çocuklarının para karşılığında adeta mal gibi satılmasıydı. Bir diğeri 'Sıcak Dalga' adını taşıyordu ve Mısır'daki kadın ticaretini ve kadınların nasıl hizmetçilik işinden hayat kadınlığına sürüklendiklerini anlatıyordu.
Üçüncü dizi Vaiz ise zengin, yakışıklı, aynı anda TV programı olan, başta yobazlığıyla tanınan ama sonra liberal bir müzisyen kıza aşık olup değişen bir vaizin hikayesini anlatıyordu.

ATV DİZİLERİ ÖRNEK
Ne yalan söyleyeyim; izlediğimde konular çok farklı işlenmiş olduğu halde aklıma Hayat Devam Ediyor, Uçurum ve Huzur Sokağı geldi. (Her üçünün de atv'de gösterilmesi ilginç bir tesadüf.) Kısaca sevgili Yüksel, Türk dizileri sadece Arap seyircilerini mest etmiyor; aynı zamanda Mısırlı yapımcılar da Türk dizilerinin tesiri altında kalıp konuları daha cüretkârca işlemeye başladılar.
Bu da kanımca Türk dizilerinin başarısıdır! Hatta geçenlerde Mısır özel CBC kanalında Suriyeli bir oyuncunun (Kinda Alluş) röportajını dinledim. Bu yılın Mısır yapımı dizilerinin ne kadar başarılı olduğunu belirtip aynı zamanda Arap kanallarına sitem ediyordu. (Ramazan'da Arap kanallarında Türk dizileri yayınlanmaz.)
Şöyle diyordu Alluş:
"Türk dizileri artık Arap sanatına problem oluşturmaya başladı. Şimdi sizin çok kaliteli pamuğunuz varken, neden dışardan pamuk ithal edelim? Son zamanlarda bütün Arap kanallarındaki drama yapısının yüzde 70'i Türk dizilerinden oluşuyor ve bunu doğru bulmuyorum. Çünkü bizde de muhteşem yetenekler var ve onlardan çok daha kaliteli işler yapabileceklerinden eminim.
Neden Türk dizilerinin bu kadar çok takipçisi olduğunu sorarsanız, cevabım; Arap kanalları, Türk dizilerine daha çok saat yayın payı veriyor ve en yoğun izleyici zamanını da onlara ayırıyor. Yani demek istediğim; bizim yapımlarımızdan daha güçlü olduklarından değil. Neden yurt dışından dizi ithal ediyoruz; bizde de çok önemli sanat bileşenleri varken?"
Sevgili okurlar, Mısır'da kan gövdeyi götürürken; dizileri konu etmemi yadırgamış olabilirsiniz ama bu köşenin ekseni, televizyondan oluşuyor. Üstelik bir ülkenin sosyal yapısını artık o ülkenin televizyon yayınları, sosyal medyası belirliyor.
Bu vesile ile hemen söylemeliyim ki, dini, dili, rengi, mezhebi, siyaseti, hayat görüşü ne olursa olsun; masum insanların katledilmesi alçaklıktır, şerefsizliktir. Darbenin en vahşisi şu anda Mısır'da yaşanıyor. Batı aleminin olaylara seyirci kalıp kulaklarını tıkaması, dilini bağlaması da inanılır gibi değil.
Müslüman'ı yine Müslüman'a kırdıranların kim olduğu ise hepimizin malumu.
Dualarım, Mısır'da zulüm gören tüm insanlık için...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA