SİNEMANIN dev karakter oyuncularından, büyük usta Eşref Kolçak'a bir dokundum, bin ah işittim. Anlattıkları, aynı durumdaki Yeşilçam emekçilerinin durumunu ortaya koyması açısından ibret vericiydi.
Kolçak yıllarca film çevirmiş. Onun sırtından para kazanan yapımcılar ise sigorta primlerini yatırmamış. Yıllar sonra kendisi devlete prim borcunu cebinden ödemek zorunda kalmış. Bu nedenle Kolçak, 'sinema sanatçısı' olarak değil, 'tarım işçisi' olarak emekli olmuş.
BU AYIP YETER
Yani Eşref Kolçak gibi bir sinema devinin emekli bordrosunun üzerinde mesleği olarak 'Tarım işçisi' yazmakta. Tabii ki parayla tarlada çalışan emekçileri hor gördüğümden değil ama sanırsınız Eşref Kolçak hepimizi kendine hayran bırakan bir sinema yeteneği değil de, köyüyle birlikte alınıp satılan maraba!
Tarım işçisi ha?
Bari üzerine ilaç sıkıp öldürseydiniz adamı... Ne dersiniz, bu ayıp yıllarca bize yeter değil mi?