Hayranı olduğum Tom Hanks'in hiçbir filmini kaçırmamak gibi bir adetim var. Hafta sonu sinema tercihimi de onun son filmi 'Mr. Banks'ten yana kullandım.
Aslında filmin orijinal adı 'Saving Mr. Banks' yani 'Mr. Banks'i Kurtarmak.' Aklıma hemen Tom Hanks'in unutulmaz filmlerinden 'Er Ryan'ı Kurtarmak' geldi. Gördüm ki, Emma Thompson ile el ele verip bir kez daha koca bir filmi kurtarmış...
Film; ünlü animasyon sineması yapımcısı ve Disneyland imparatorluğunun kurucusu, 'Micky Mouse' ve diğer çizgi kahramanların babası Walt Disney'nin, ilkeli ve tutucu Avustralyalı yazar P.J. Travers'a ait 'Mary Poppins' adlı romanın sinema haklarını elde etme mücadelesini anlatıyor.
Travers, aslında kendi hayat hikayesini anlatan ve babasının dramatik ölümüyle sonuçlandığı için kendini sürekli sorumlu hissettiği öyküye tüm benliğiyle sahip çıkıp onun popüler film piyasasında zedelenmemesi için büyük direnç gösteriyor. Ama Walt Disney ve ekibi öyle ikna edici bir yöntem keşfediyorlar ki, P.J. Travers bile kendine şaşırıyor.
Film, vizyona girdiğinde büyük olay yaratan 'Mary Poppins' filminin ortaya çıkış sürecindeki muhteşem kamera arkası hikayesini anlatıyor. Filmin kapanış jeneriği perdeye düşerken, içimden bir dilek tuttum.
Dedim ki, "İnşallah bu filmi bizim piyasadaki tüm dizi yapımcıları ve senaristler de izler." Çünkü kültür mirasımız olarak gözümüz gibi bakıp korumamız gereken koca koca edebiyat eserlerini bile reyting adına eğip büküyoruz. Onların sahiplerinin ya da mirasçılarının duygularına, düşüncelerine sırtımızı dönüp hikayeleri gerçeğinden uzaklaştırıyoruz.
Ne diyeyim; Allah hepsine Walt Disney duyarlılığı nasip etsin...