Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Jet Ahmet türbesi!

Bültenlere yansıyan, tam da 'Güleriz, ağlanacak halimize' türünden bir haberdi. 'Jet Ahmet' lakaplı Ahmet Özdemir kendisi için memleketi Elbistan'ın Çiçek Köyü'nde bir mezar yaptırmış, taşına da 'Jet Ahmet' yazdırmış. Bir süre sonra memleketteki yakınları, Mersin'de yaşayan Ahmet Özdemir'i aramışlar, 'Senin mezar, türbeye döndü' diye...
Ahmet Bey, önce şaka sanmış. Ama gidip görünce gözlerine inanamamış. Hemşehrileri, mezarı adeta türbeye çevirmişler. Mum dikip çaput bağlamaya, adak adamaya başlamışlar. Bir yıl içinde türbeyi 35 bin kişi ziyaret etmiş...
Ahmet Özdemir, haber kameralarına şöyle diyordu: "Zamanla ben de huylandım, acaba benim mezarın içinde ne var diye..."
Yani kendisi bile, kendi yaptırdığı mezarı için şüpheye düşmüş!
Aziz Nesin yazsaydı, bu 'hikaye' film olurdu da, olan bitenin hayal gücüyle ilgisi yok, sapına kadar gerçek... Üzerinde 'Jet Ahmet' yazan bir mezardan insancıkların ne beklentisi olabilir ki? Uçak korkusu olanlar, bilet almadan önce gelip mum mu dikiyorlardı acaba?
Eminim memlekette daha pek çok gülünç 'hurafe' öyküsü vardır. Şimdi görev, sevgili hocamız Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'na düşüyor. Şu sahte türbelerin, dilek ağaçlarının nasıl 'abesle iştigal' olduğunu bir kez daha ATV ekranlarından herkese iyice bir anlatmalı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA